Türkçe change

Error

×

Negatif Duygulardan Kurtuluş

Main page / Ana Sayfa / Seçilim-2005. Açık Şuura Giden Yol / Negatif Duygulardan Kurtuluş

Contents

    Bölümün içeriği:

    01-01) Negatif duygular (ND) ve onlardan kurtuluş hakkında genel bilgi.

    01-02) ND’leri giderme ve bastırma.

    01-03) ND’leri inceleme ve giderme yolunda ilk adımlar.

    01-04) ND’leri devreli  algılama pratiği.

    01-05) ND’leri gidermek için diğer pratikler.

    01-06) Dikkati döndürme (DD) pratiği.

    01-07) Tipik hatalar.

    01-08) Sıkılaştırma pratiği.

    01-09) Memnunluk, “hiçbir-şey-olmuyor”, aleladelik hali.

     

    01-01) Günden güne, dakikadan dakikaya insanlar negatif duygular (ND) yaşarlar: kıskançlık, kendine acıma, korku, öfke, nefret, sinirlenme, memnuniyetsizlik, kırgınlık, kızgınlık, şaşkınlık, incinme, hiddet, haset, kaygı, endişe, telaş, horluk, tiksinme, utanç, aşağılanma, kin, bezginlik, tembellik, hüzün, hasret, hayal kırıklığı, aç gözlülük vs., vs.Bu kitapta anlatılan Düz Yol Pratiği (DYP), senin istemediğin kavrayışları birbiri arkasından istediklerinle değiştirmekten ibarettir. Kavrayışların  böyle bir değişimi için sevinç verici bir arzu( yani beraberinde beklenti olan bir arzu) duymak lazım ve bu yeni oluşmakta olan alışkanlık öncekine, vaktiyle mekanik bir şekilde  meydana gelmiş olanına üstün gelinceye kadar onu sebatla ve azimle üretmek lazımdır. Ben bu yola özellikle «düz» adını veriyorum, çünkü onu gerçekleştirmek için tek mühim şart gereklidir- o da senin yerinde tecelli eden kavrayışları değiştirmek için sevinç verici bir arzunun bulunmasıdır.

    DYP ile uğraşırken fark ettiği ND’ lerin tam gidermesine eriştiği müddetçe insan, kuvvetli ve belirgin ND dışında devamlı muazzam bir sayıda küçüklerini de duyduğunu keşfediyor. Mübalağasız denebilir ki, hemen hemen her kavrayış(sezgi) ND’nin ufak  fışıltısını beraberinde getirir( çoğunlukla bu, memnuniyetsizlik, negatif tutum, endişe), bunun peşinde ise çok yoğun olan negatif fonu besleyen küçük bir «kuyruk» uzar. Bütün bunlar çok zehirleyici bir atmosfer oluştururlar. Bunun sonuçları dehşetli, facialıdır.

    Birincisi bu, «yaşlanma» dedikleri hale yol açıyor ve bu, 40 yaşında değil, 22-25 yaşlarında, hem de çok hızlı bir şekilde başlıyor. Cilt sadece daha az düzgün olmakla kalmıyor, görünüşte ve dokunuşta da sevimsizleşiyor, bedenler ve yüzler sölpükleşiyor, biçimsizleşiyor, çarpık, yağ bağlamış veya tam tersine çirkin bir zayıflıkla bozulmuş oluyorlar. Kokular nahoş, keskin olmaya başlıyor. Sağlık durumu devamlı kötüleşiyor, ancak bunlar oldukça yavaş geçtiği için, insan alışıyor, hatta bu çok tatsız değişikliklerin bilincinde bile olmuyor – sabah paramparça kalkıyorsun, akşam uyuyorsun – sanki sayıklamanın içine düşüyor gibisin, oflamalar, halsizlik başlıyor, daha çok sayıda dürtücülere ihtiyac oluyor- kahve, mekanik seks, primitif intibalar. Ya bizim yaşlılarımıza bir bak? Politik nezaketi bırak bir yana, onlara mümükün olduğun bütün dürüstlükle bak. Manzara dehşet vericidir. Onların bedenleri ve yüzleri, hayatları boyunca duydukları ve duymaya devam ettikleri ND’lerin maddi timsalidir. Bu, o kadar alışılmış ki, gayet tabii ve başka türlü de olmaz, ihtiyarlık da kaçınılmaz bunaklık, çirkinlik, acı, mahdutluk, saldırı diye sayılır. Fakat Hindistan’da, Nepal’da, Tibet’de, Sri Lanka’da tibet manastırlarında birçok yaşlı adamlar görmek mümkündür ve ne kadar bizimkilerden farklıdır onlar! Onların yüzleri, sestonları, tavırları çok açık bir sempati uyandırıyor, onların yaşlanmış bedenleri iğrenç görünmüyor, onların gözleri çoğu zaman aynen büyülüyorlar.

    İkinci olarak, ben kesinlikle eminim ki, özellikle ND’lerin sebep olmadığı hastalıklar hemen hemen yoktur, hatta hiç yoktur. Çağdaş dine göre insanlar virüsler ve mikroplardan dolayı hastalanıyorlar, ama ben bu virüsler ve mikropların kendi yıkıcı işlerini asıl ND ile çok yenik olan insanların bedenlerinde başladıkları kanaatindeyim, üstelik bazı belirli hastalıklar ile hakim olan ND tipi arasında bağlantı kurmak pek zor değildir. DYP ile uğraşan ve, daha çok ve daha yüksek ND’lerden bağımsızlık dereceleri elde edenler, artık eskimiş olan ND yaşamak alışkanlığının bazen fışıltılarını duyuyorlar ve o zaman bedenle hayal edilmez bir takım şeylerin yapıldığını hayretle kaydediyorlar- o, ağrımaya başlıyor, hatta yer yer belirgin bir şekilde ağrıyor, üzerine hastalıklı bir ağırlık, hareketsizlik, hususi bir fiziksel bulanıklık, durgunluk çöküyor ve bu, negatif fonu duymanın bir, yarım saati içinde  ND’nın giderilmemiş yalnız birkaç fışıltısından dolayı oluyor! Böyle anlarda, eğer ND’yi gidermiyorsan, bu hastalıklı halde devamlı yaşayacağın açıkça belli oluyor, insanlar ise daima bir takım ND duyuyorlar – parlak fışıltılarla veya kaygının, endişenin, kendine acımanın, kederlenmenin vs. «zayıf» negatif fonu ( NF) olarak, ve onların bedenleri daima bu zehirin müthiş baskısı altında bulunuyor.

    Üçüncü olarak, ND’ler yalnız bedeni aşındırmıyorlar; onlar, sevinç verici arzular, ussal açıklık, esinli sezgileri (ES) – şefkat, güzellik duygusu, emel, sakinlik, yaratıcılık sevinci, sempati, hayranlık, önceden tahmin etme, ön anlama gibi – duyguları yaşama kabiliyetini de tamamen yok ediyorlar… ND’ler, insanı bir gezer ölü haline dönüştürüyorlar, ve daha birçok yıllar boyunca, yavaş yavaş çürüyerek, görünüşte canlı, ancak içinde artık canlı hiçbir şey bulunmayan bir beden yer yüzünde dolaşabilir. Dahası da bu, şuurun seyahatine, yeni keşiflere, yeni ES’lere açık olan  kapının insanın önünde kaçınılmaz bir surette kapandığı anlamına geliyor. Şunun altını çiziyorum – hiçbir manevi pratik, hiçbir yog ve meditasyonlar, hiçbir dua ve uzanmalar seni hiçbir yere ulaştırmaz, eğer ilk iş olarak ND’lerin kusursuz giderilmesini ve ES’lerin aralıksız yaşanılmasını elde etmeye çalışmıyorsan. ND’ler varken – herşey imkansızdır. ND’lerin giderilmesi ve ES’ler dünyasının kendi içinde keşfi – kendin için nasıl bir manevi pratiği seçtiğinden bağımsız – şuurun inanılmaz seyahatine doğru bir yoldur.

    ES’lere doğru herhangi bir samimi hevesin(yönelişin), budist, krişnaist,ortodoks veya daha herhangi biri olsan da, seni, az ya da çok hızlı bir surette, az ya da çok açık bir şekilde belirgin olan bir sonuca götüreceği fikrindeyim. Tanrıya herhangi bir şekilde mi tapıyorsun veya şekli olmayan bir tanrıya mı inanıyorsun; ateist mi veya darvinist, ezoterik, tantrist misin; eski bir sektin takipçisi veya yeni kurulanın hayranı mısın – eğer ES’lere doğru samimi bir heves duyuyorsan, eğer ND ve dogmatizme karşı barışmaz bir tutumun varsa, eğer ES’leri yaşamak ve ND’leri yaşamaya durdurmak için herhangi bir pratik ile uğraşıyorsan, o halde sonuçlar ortaya çıkmaya başlayacak, hayat daha enteresan, daha zengin olmaya başlayacaktır. Fakat ND’lere göz yumma, onları haklı çıkarma veya, onları yaşamıyorum diye bir tavır takınmaktan ibaret bir kendini aldatma – bu, bir çıkmaz, tahribata, saçmalığa, yoğun ıztıraplara doğru bir hareket.

    ND’lere ve dogmatizme karşı uzlaşmaz bir tutumu olmayan bir toplum hiçbir zaman barış içinde yaşamaz, kanunları ne kadar güçleştirirsek, cezaları ne kadar artırırsak, nasıl alet ve makineleri icat edersek de. DYP’yi pratik edenlerin – “suratların” – topluluğu, yeni tip topluluğun eşsiz bir örneğidir – o, tamamen istikrarlıdır, çünkü onda iç tahrip edici güçler yok, ki saldırı, kırgınlık, kendine acıma, açgözlülük, kibir veya kusurluluğun herhangi bir itkisi – bütün bunlar acil bir gidermeye veya en azından acil giderme teşebbüsüne maruz kalıyor, bununla ilgili olarak da sempati, kendinde ve başkalarda ES isteği, sadakat, şefkat, yardım etmek isteği ve diğer duygular coşkun bir biçimde yetişiyorlar. Ve hatta, önlerine ND ve dogmatizmi giderme hedefini koymasalar da, ancak DYP’ye karşı sempati duyan, “suratların” heveslerine desteklerini ifade edenlerin topluluğu bile son derece yüksek bir barışseverlik (korunmasızlık ve bebeksilik ile karıştırmamak) ve istikrarla ayırtedilir.

    İçinde yaşadığın dünya, herşeyden önce bu, ND’ler dünyasıdır – bunu abartısız olarak söylemek mümkün. Onlar, o kadar çok tezahürleriyle ortaya çıkıyorlar, hayatın içine o kadar sıkı girmişler ki, bazen onların dışında başka hiçbir şey yok gibi geliyor ve senin yapabildiğin tek şey, bu, onları birbirleriyle birleştirerek, birbirine sararak, onları daha çok katmanlı ve entansif yaparak inceltmek, karmaşıklaştırmak, çeşitlendirmektir. ND’ler her yerde seni kuşatıyor, onlar empoze ediliyor ve üretiliyorlar. Ben, haber programları ve filmlerdeki şiddet kültürü gibi böyle belirgin olan şeyleri konuşmuyorum bile, fakat iyi ve derin sayılan herhangi bir “edebi” kitabı aç, ve orada sen “ince” ND’leri, güçlü ND’leri, karmaşık ND’leri bulursun ve, eğer okuyucuda “pozitif duygular” ( PD ) ile keşikleşen ND’ler kompleksi meydana geliyorsa, işte bu kitabı “iyi” saymak için bir sebep teşkil eder. Ve, aslında ES’ler içindeki hayatı tasvir eden kitaplar nereden çıksınlar? Ki, bunun hakkında yazmak için kendin böyle bir tecrübeye sahip olmalısın ve onu ne pahasına olursa olsun sağlamlaştırmayı heves etmelisin. Bunu uydurmak imkansız, onun için böyle kitaplar son derece az, mesela, Kastaneda’nın, Tayshi Abelyar’ın, Florinda Donner’in bütün kitapları, Christopher İsherwood’un “Ramakrishna Ve Onun Öğrencileri”, Tashi Takpo Namgyal’ın ve Dalai Lama’nın “Mahamudra”, Chze Tzonkap’ın “Lamrim”, Krishnamurti’nin “Not Defterleri”, Patanjali’nin “Yoga-Sutras”, Tulku Urgyen Rinpoche’nin “Gökkuşağıyla Resmedilen”, Tendzin Vangyal’ın “Doğal Aklın Mucizeleri”, Evans Ventz’in “Tibet’in Büyük Yogisi Milarepa” isimli kitaplar bunlardandır.

    En derin aldanışlardan biri şundan ibaret: insanlar, ND’leri yaşamayı kendilerinin seçtiklerini değil de, onları diğer insanların veya şartların “zorladıklarını” sanırlar. Bu mefhum, %100 hatalıdır ve, ona inanarak, tüm veya bari bir takım ND’leri yaşamayı bırakmak isteyenler bile aciz oluyorlar. Ben, kendi tecrübeme ve DYP ile uğraşan insanların tecrübelerine dayanarak şunu iddia ediyorum: ND’leri yaşıyor veya yaşamıyorsun – bu, tamamen sana bağlı, senin bu dehşet verici alıkanlığın üstesinden gelmek için sarfettiğin çabalarına bağlıdır.

    Öntat duygusuyla eşlik edilen şartları değiştirmek için sevinçli arzu, cari şartlarda ND’leri giderme pratiği ile, ND’leri “çağıran” şartların değil, bu yerde ise böyle bir alışkanlığın – şu şartlarda ND yaşamak alışkanlığının – varlığı açıklığıyla tamamen bağdaşır. Onun için, şu durumda ortaya çıkan ND’leri kusursuz bir şekilde gidermek ve ES’leri yaşamak, ve aynı zamanda bu durumu değiştirmek için sevinçli bir arzu duymak ve buna gayret etmek mümkündür.

    Pratik için engel olabilen öyle şartlar yoktur. Durum, senin tarafından ne kadar çok istenmezse, ND’ler onda o kadar çabuk belirirler ve sen, özellikle yoğun bir biçimde giderme antrenmanını yapabilir ve daha parlak bir sonucu elde edebilirsin. Sonuçta, en istenmeyen durumları bile pratikçi coşku, kararlılık ve öntat ile karşılıyor (ayrıntılı bilgi için “stalking” bölümüne bak.). Agresif bir ortamda bulunurken ND’leri gidermede kusursuzluk antrenman edilebilir. Rahat bir ortamda bulunurken memnunluk ve aleladeliği gidermek için gayret antrenmanı yapılabilir. Ömrün oldukça – sende her türlü durumlarda pratik için ideal şartlar vardır. Arada durumlara karşı alışılmışın dışında bir tutum ortaya çıkıyor – onlara olayların karmakarışık yığınına gibi değil, canlı, cevap vermeye hazır bir şeye gibi bakıyorsun.

    ND’lerden kurtuluş mümkün mü? İnsanlar, onlara o kadar umutsuzca saplanıp kalmışlar ki, ND’lerden kurtuluş fikrinin kendisi bile onlarda öfkeyi doğuruyor. Onlar, kendilerini ND’siz tasavvur ediyor ve şaşıyorlar: o zaman nasıl yaşamak – hiçbir şey hissetmeyen bir kütük haline mi dönüşmek? Onlar, ND’lere o kadar bağımlılar ki, onların dışında bir şey tahayyül edemiyorlar bile, halbuki aslında birçok kişide ES’lerin zayıf yankılarının kısa süren parlamaları olmuştu, özellikle küçük yaşta.

    Herhangi bir kişiye sor – o, ND’ler yaşıyor mu? O, “tabii”, bazen yaşıyorum diye cevap verir. “Tabii” kelimesi, başka türlü imkansız olduğuna sarsılmaz bir inancı yansıtıyor. “Bazen” kelimesi ise – bir kendini aldatmadır, çünkü insanlar ND veya NF’leri “bazen” değil, sürekli yaşıyorlar. ND yaşamak alışkanlığı ne kadar daha kuvvetli ise, insan onların varlığının o kadar az bilincinde oluyor ve, çok geçmeden kalp kriziyle eşlik edilen agresyonun müthiş patlamasını ancak ND olarak teşhis eder, geri kalan zamanlarda ise onda ND’lerin olmadığını sanacak. İnsanların ND’lere dalış derecesi – dehşet vericidir, tarif edilemez. Zamanının %99.99’unda insan, az veya çok kuvvetli olan, ara sıra PD’lerle kesilen ND veya NF’leri yaşıyor – böyle zehirli bir ortamda canlı hiçbir şey hayatta kalamaz. Fakat PD’ler de – zayıf bir teselli, çünkü onlar ND’lerin arka tarafıdır, ve onların ND’lerden daha az zehirlemesi şüphelidir – PD’lere, sahip olma memnunluğu(dikkat veya eşya veya iktidara v.s. sahip olma), başkaların hatalarından dolayı sevinmek, kendini beğenmişlik, memnunluk, kendinden hayran olma, kendi önemlilik duygusu ( KÖD ), istihkar, kibir gibi duygular aittir. PD’ler, ES’lerle bağdaşmaz, dahası onlar daha güçlü ND’leri kışkırtıyor, ki insanın, mesela, KÖD’si ne kadar güçlü olursa, ona dokunmak, onu incitmek o kadar kolay olur, kendi gururu için çevresindeki dünyada o, o kadar fazla tehdit görür, memnuniyetsizlik, öfke, kırgınlık, agresyon duygularını o kadar daha sık ve kolay yaşar. Kimi insanlarda bazen bir takım PD’lere ES’ler karışıyor, bazen de PD’ler, ND’lerin etkisini dengeliyorlar (mesela, memnunluk memnuniyetsizliği telafi ediyor), ve o zaman ND’ler ve PD’lerden kısa bir izafi kurtuluş anı içinde ES’lerin yankıları kendine yol açabilir, fakat onlar çok zayıftır ve zamanla tamamen kaybolabilirler.

    ND – bir zehir, bir uyuşturucu sersemliğidir. Onlardan ölüyorsun, fakat bir “zevk” de var gibidir, iğnenin üzerinden inmeye denediğin zaman ise, hemen hastalıklı bir hal, özgürlük korkusu başlıyor. İnsanlar, ND’lerden “izlenimler” ediniyorlar ve, bunu hayat yerine kabul ederek, galvanizliyorlar. “İzlenimler” – bunlar işte PD’lerdir. Düşmana karşı öfke, intikam fikrinden doğan sevinç ile eşlik ediliyor. Kayıp üzüntüsü – memnunluk ile, çünkü seni acıyacaklar ve sana dikkat ayıracaklar, onun için ND’lerde insanlar değer, PD edinme tarzını görüyorlar ve, onları giderme fikri, bu PD’leri kaybetme korkusunu, kendine acımayı, şüpheciliği ve hatta saldırganlığı çağırıyor. Ne kadar ölmüş olmak lazım ki, kendini “canlı” hissetmenin aracı olarak ND’lere sarılmak için! ND’den alınan zevk – bu, zehir yemekten alınan bir “zevk”tir – ilkin çok kötü, ancak daha sonra bir rahatlama geliyor ve zehir ne kadar daha güçlüyse, sonraki rahatlama ile olan zıtlık o kadar güçlüdür, onun için insanlar ND’leri mahsus üretiyorlar, çünkü ES’leri yaşamayı onlar bilmiyor ve hatta onları hayal bile etmiyorlar, hayatın gayet alelade ve tekdüze bir şey olduğuna alışarak. Artık 25-30 yaşlarında insanlar, aleladelikten, ND’lerden ve hastalıklardan bir kurtuluş olarak ölümü beklemeye başlıyorlar, bununla kendi yaşlanmalarını, çürümelerini hızlandırarak, programlayarak.

    Ve yine de kurtuluş mümkündür. Ben, kurtuluşa götüren pratiği teklif ediyorum. ND’leri aşmak – hallerin, boşlukların engin dünyalarını açan en ilk adımdır. ND’lerin kuvvetini azaltmak mümkün olabileceğini kabul eden insanlar raslanıyor, fakat onlar bunu kendi gayretlerinin yardımıyla yapmak mümkün olabileceğine inanmıyor, onun yerine “büyük kırmızı düğmeyi” ( BKD) bulmaya çalışıyorlar – bastın, ve acılar yok. Ve, bu düğmeyi arayışlarında onlar yog ile uğraşıyor, özel bir biçimde nefes alıp veriyor, çeşitli pozlarda oturuyor, mantralar okuyor, saflar halinde yürüyor, marşlar söylüyor ve saire, yani akla gelebilen herşeyi yapıyorlar, ND’leri yaşamayı bırakmak ve ES’lerin içine “atlamak” için direkt bir çabayı kullanmak hariç. Böyle uğraşlar neticesinde bazı ND’ler gerçekten de kısa bir zaman için zayıflıyorlar, fakat bu geçici ve çok zayıf bir etki, er ya da geç dikkat kayıyor ve aynı ND’lere dönüyor, hem de 24 saatin tümünde oturmak ve mantralar söylemek imkansız – senin kalkman, yemek yemeye, işe gitmen gerekecek, insanlarla temas etmek, uyumak zorunda olacaksın, ve o zaman ND’ler yeniden sana saldırırlar. Tibet rahipleri, çok uzak bir gelecekte, yüzlerce dönüşmelerden sonra ND’leri yaşamayı bırakacaklarına inanıyorlar, ancak onlar da bunun 500 yıl mantra okumalarından sonra değil de, hemen şimdi – birkaç yıl gayretli çalışma sürecinde – yapmak mümkün olduğuna asla inanmazlar.

    Mümkün olabilen hatalı yorumları önlemek için, “gayret”i, toplanmış, çok entansif ve sevinçli bir arzu olarak tanımlarım. “Toplanmış” – bu, karmakarışık oyalanmalara dağılma yok demek. “Sevinçli” – öntat, tazelik, önceden tahmin etme ile eşlik edilir demektir. “ND’leri gidermek için gayret etmek” – bu,kasları germek, dişleri sıkmak ve belirli bir şekilde nefes alıp vermek anlamına gelmez – bu, ND’leri yaşamayı bırakmak ve ES’leri yaşamayı çok kuvvetli bir şekilde istemek anlamına gelir. Toplanmış, entansif ve sevinçli arzu, kavrayışların bu arzuya uygun olarak değişmelerine götürüyor. Ve, ne kadar daha ısrarlı ve kararlı bir biçimde sen bunda antrenman yapıyorsan, o kadar daha fazla bir sanata ulaşıyorsun, senin gayretin o kadar daha etkili olmaya başlıyor. Bu nasıl oluyor – gayretin değişimlere götürmesi nasıl meydana geliyor – bu, bir sır, fakat bu meydana geldiğine göre ben bunu kullanıyorum ve arzu edilene ulaşıyorum. İnsanlar, gayretlerin bu yeteneği hakkında bir şey bilmezler, çünkü onların istekleri ya çok zayıf, ya çok dağınık, ya da ES’lere heves ile gerekçelendirilmiş değil, sevinçli değiller, korkular, diğer ND’ler, savunmak veya saldırmak isteğiyle gerekçelendirilmiştir.

    Gayreti oldukça net tasvir eden iki kelime daha – “hatırlamak” ve “içeri atlamak”. “ND’yi gidermek için gayret etmek”, “kendini ND’nin olmadığı zamanki halinde hatırlamaya” veya “ND dışında bir halin içine atlamaya” özdeştir. “ES’leri üretmek için gayret etmek”, “kendini, ES’leri yaşadığın zamanki halinde hatırlamaya”, “ES’lerin içine atlamaya” özdeştir. Şunun altını çiziyorum – sadece bir zamanlar ES’leri yaşadığını düşünmek yeterli değil, halin asıl kendisini hatırlamak lazım. Bütün kavrayışlar ancak burada ve şimdi var olduklarına göre, “kendini ES’lerin içinde hatırlamak” işte “ ES’leri hemen şimdi yaşamak” anlamına gelir.

    Üstüngayret, şüpheci fikirlere aykırı olarak, herhangi bir şeye aykırı olarak gayretlerinin gücünü artırmaya devam ederek kendin için imkansız saydığın bir şeyi yaptığın zaman gerçekleşiyor.

     

    Günümüzde çağdaş dünyayı bilimsiz tasavvur etmek imkansızdır. Bilim adamları, materyallerin özelliklerini araştırıyorlar, belirli kanunlara uygunlukları ve materyallerin istenen özelliklerini elde etmek usullerini arıyorlar, neden sonra elde edilen bilgileri kavrayışları değiştirmek için kullanıyorlar. Soğukluk hissi, sıcaklık hissine dönüşüyor, delikli ıslak postun ve tahta pabuçların yerine çağdaş polartekten yapılmış bir ceket ve spor ayakkabılarını giydiğin zaman. Diş ağrısı hissi çağdaş teknolojilerin kullanımı sonucunda gideriliyor. Halbuki bir zamanlar bilim yoktu, ve bundan fazlası – materyallerin özelliklerini araştıranları, çevrede raslanan varlıkların yapısını inceleyenleri takiplere tabi tutuyorlardı, tanrılara karşı saygısızlıkla suçluyorlardı v.s. İnsanlığın şu an uygarlık gelişmesinin bir sonraki aşamasında bulunduğunun bilincinde ol. Çağdaş insanlar, sinirlenme kavrayışını sempati kavrayışına değiştirmek veya sıkıntı hissini sadakat ve güzellik hissine alıp da değiştirmek imkansız olduğundan emindirler. Hiçkimse kavrayışların özelliklerini araştırmıyor, sevinçli arzular, öntat ve sağduyuyu kılavuz edinerek onları değiştirmek için antrenman yapmıyor. Bundan fazlası – bununla uğraşanları korkunç ilahi cezalarla korkutuyorlar, böyle kişilerin “insan tabiatındaki doğal dengeyi bozduklarını” söylüyorlar, çünkü madem ND’ler var, demek bu “bir şeyler için lazımdır”. Şu halde bu tenkitçilerin neden dişlerini tedavi etmeyi, sıcak elbise ve prezervatif kullanmayı bırakmadıkları anlaşılır değil, ki eğer diş ağrısı, soğukluk hissi ve AIDS varsa, demek, onların dogmalarına göre, bu “bir şeyler için lazımdır”? İnsan, madem ND’leri yaşayan biri olarak yaratılmış, o halde “eşyanın doğal hareketine” müdahale etmek “dengesizliğe” götüreceği hakkındaki dogmanın hükmü altında bulunanlar için ben, insan kavrayışların mevcut takımıyla yaratılmışsa da, bu kavrayışların arasında değişmek için sevinçli bir arzunun, kederlenmeleri yaşamayı bırakmak, onların yerine ES’leri yaşamak için gayret etmek arzusunun da bulunduğunu hatırlatırım.

    Benim ayrıca dikkat çekmek istediğim bir nokta daha var. Eğer insan, yalancı bir mefhum, ceza korkusu veya otoritelere saygı ve sairenin etkisiyle hayatında bir takım değişiklikler yapıyorsa, daha sonra o bazen yapılanlardan esef duyabilir ve eski haline dönmek isteyebilir veya başka bir şeyi aramaya başlayabilir, çünkü onun kendisi için oluşturduğu o hayat , ona uygun değildir. Onda pembe hayaller vardı, gerçek ise başka çıktı. ND’leri gidermenin bari bir noktasında başarıya ulaşmış ve hemen şimdi ES’lerin fışkırmasını hissetmiş bir insan, o anda, ES’lerin olmadığı ve ND’lerin var olduğu eski hale dönmeyi içi ürpermeden düşünemez bile. Bu, ölümü çağrıştırıyor, hatta ölümden daha dehşetli olan bir şeyi. Ve, pratikçi ES’leri ne kadar daha sık yaşıyorsa, bu hali sağlamlaştırmaya o kadar daha emin bir şekilde çalışıyor, ND’ler yaşamak eski alışkanlığını ne pahasına olursa olsun durdurmak. Yeni gerçek, eskisinden alabildiğine çekici oluyor.

    İnsanlık hayatında yeni bir devir başlıyor – insanlar, onları oluşturan kavrayışları araştırmaya, onların özelliklerini ve belirli kanunlara uygunluklarını incelemeye, kavrayışlar terkibinin değişimine yönelik sevinçli arzuları ortaya çıkarmaya, bu değişimlerin optimal teknolojilerini oluşturmaya başlıyorlar. Geçmişin bilim adamlarınca, onların tanıdıkları maddelerin incelenmesi sürecinde kavranılmaz, eşsiz özelliklere sahip yeni maddeler keşfediliyordu. Aynen öyle de burada – ND’leri ES’lerle değiştirme pratiği gerçekleştirildiği müddetçe tamamen yeni, o kadar harikulade ES’ler ortaya çıkıyor ki, en taşkın hayal gücü buna benzer bir şeyi önceden göremezdi. “İnsan” adı verilmiş konglomerayı oluşturan kavrayışların mühendisliği devri başlıyor. İnsanın yeni eşsiz seyahati başlıyor, hem de bu seyahatin karakteristik özelliği onun mahut bir “şuurun seyahati” olmamasından ibaret, ki bunun altında genellikle nesnel gerçeklikten, hislerden, yani fiziki bedenden, gündeliğin asıl kendisinden kopmuş duygusal veya zihinsel bir süreci anlıyorlar. İnsan, bu seyahate bütünüyle çıkıyor. O, felsefi terimleri ayıklayan bir hayalperest olmuyor sadece, bunun yanısıra çok sayıda ND’leri de yaşıyor, sevinçli arzuları yaşamıyor, hasta oluyor, kendini günden güne daha kötü hissediyor. Onun fiziki bedeni – bu da “hisler” dediğimiz kavrayışların takımıdır, ve bu kavrayışları da direkt bir çaba ile değiştirmek mümkün (mesela, apatiyi aktifliğe, “kötü keyif”i “çok güzel keyif”e), ayrıca da fiziki beden biçimini değiştirmeye, başka düzene geçmeye başlıyor, ND’lerin kavrayışlar bütününden kaybolmaları, onların yerine ise ES’lerin gelmeleri arkasından.

    Şu an (2005 senesi) böyle seyyahlar çok azdır – toplam olarak 20 kişiden biraz fazla (ben “suratları” kastediyorum), fakat 2000 yılında, bu faaliyete yeni başladığım zaman, suratların hiçbir tanesi yoktu, onun için onların çok daha fazla olacaklarından ben eminim, çünkü böyle bir seyahatin gerçekleşmesi için paraya, arabalara,tahsile, bağlantılara, kalıtıma ve saireye ihtiyaç yoktur. Sadece, böyle bir seyahatin mümkün olduğunu öğrenmek yeterli (bu problemi bu kitap çözüyor), bir de senin canlı olmanın gerçeği ve, mutlu olmak, esinli sezgileri yaşamak, kederlenmeleri aşmak hevesin mevcut olması. Onun için ben, “suratların” sayısının yıldan yıla artacağından ve, onları yüzlerle ve binlerle sayacağımız zamanın geleceğinden eminim. Onun için, “surat-projelerini” gerçekleştirmek yolundaki sevinçli arzularımı realize ettiğim zaman – surat-kültürü için bir altyapı inşa ettiğim zaman, kitapları başka dillere çevirdiğim zaman, “suratların” pratiklerinde, zamanla pratikte birer eksper, ES’ler taşıyıcısı olmaları ve bağımsız olarak yeni başlayanların pratiklerinde yardım etmeleri için onlara yardım ettiğim zaman – ben çok yoğun bir beklenti yaşıyorum. Ben, buna zamanımın tümünü ve imkanlarımın hepsini harcıyorum ve bu, benim çok hoşuma gidiyor.

    “Suratlar” için asgari hedef şundan ibaret: ilkin bilinçli rüyalar ve beden dışı tecrübe sanatını öğrenmek, sonra da fiziki bedenin ölümü esnasında(ne zaman ve eğer ölürse), fiziki bedenin ölümü ve yenisinin doğuşu arasındaki zaman diliminde ve doğuştan sonra idraki muhafaza etmeyi öğrenmek, “yeni hayatta” kendi pratiğini hatırlamak ve, “önceki hayatta” noktalandığı yerden başlayıp, ona devam etmek için. Böyle bir tecrübeyi emin bir şekilde gerçekleştirmek için kederlenmeleri gidermenin ve aralıksız, arzu edilir ki ekstatik nitelikte, olan ES’leri elde etmenin büsbütün lazım olduğunu iddia ediyorum. İnsanlık, böyle bir sınırlı tecrübeye artık sahiptir (14. Dala-Lama’yı, 17. Karmapa’yı ve “tulku” – kendi şuurunu, bilinçlerinde, geçmiş hayatlarını ve eski tecrübelerini hatırlamak yeteneklerinde az-çok kopmalarla yeni bedene taşımış insanlar – olmuş yüzlerce daha az bilinen tibet rahiplerini hatırlayalım).

     

    ND’ler bir takım ayırdedici özelliklere sahiptir:

    1) onlardan sonra aptallaşma geliyor ( yani kavrayışları ayırt etmek isteğinin ve yeteneğinin ani zayıflaması);

    2) onlardan sonra kişi fiziksel olarak kendini kötü hissediyor;

    3) onlardan sonra ilginin, iyi bir şeyi önceden sezip bekleme halinin, coşkunluğun, diğer ES’lerin, sevinçli arzuların kaybı meydana geliyor;

    4) onların cereyan etmesi açık düşünce ile bağdaşmaz;

    5) onların cereyan etmesi ES’lerle bağdaşmaz;

    6) onları yaşayarak sen programlanmış bir robota benziyorsun – tepkileri ve davranışları önceden hesap etmek kolay; senin hareketlerin son derece etkisizdir;

    7) ND’nin akışından gayretli ve kararlı antrenman olmadan sıyrılmak neredeyse imkansız – onları herhangi bir durumda yaşamayı bırakmak istesen bile, onlar kesilmez – bin kat sağlamlaştırılmış bir alışkanlığın gücü işte böyledir.

     

    PD’lerin karakteristik özellikleri:

    1) onlar, ND’lerin aynalı karşıtlarıdır: haset-başkasının hatalarından dolayı sevinmek (kinci sevinç), memnuniyetsizlik-memnunluk, kendi kusurluluk duygusu (KKD)-KÖD, endişe-uyuşuk sükunet ve aleladelik, yenilgi acısı-zafer “sevinci”, yalnızlık hüznü-hastalıklı dostluk, yaranış ve saire;

    2) onlardan sonra yorgunluk, ezginlik, ilgisizlik meydana geliyor;

    3) onlardan sonra zehirlenme, kötü fiziksel keyif meydana geliyor, ND’lerden sonra olduğu gibi o kadar belli olmasa da;

    4) onların cereyan etmesi esnasında, er ya da geç kesilecekleri ve ND’lerin gelecekleri korkusu var;

    5) onların cereyan etmesi ES’lerle neredeyse %100 bağdaşmaz – PD’lerin ilgili ND’leri dengeledikleri ve boşalmış aralıkta ES yankısının görünmesi mümkün olan durumlar istisnayı oluştururlar;

    6) onların belirme sürecinde ve sonrasında aptallaşma geliyor;

    7) onların cereyan etmesi açık düşünce ile bağdaşmaz, ND’lerde olduğu gibi o kadar belli olmasa da;

    8) hep aynı “robota benzerlik”, PD’yi yaşayan insanın tepkilerini ve davranışlarını hesaplama kolaylığı; hareketlerin hep aynı etkisizliği;

    9) PD yaşamak isteği daha çok uyuşturucu bağımlılığını andırır – alınmamış PD’lerden dolayı “hastalıklı durum” son derece “acı” olabilir, yani çok güçlü ND’lerle eşlik edilebilir.

     

    ND’lere dalmış bulunan bir insan için PD ve ES arasında net bir sınırı geçirmek, o ES’leri çok nadir yaşadığı için özellikle zor, onun için DYP’de açıkça zehirleyici, ıztırap verici, istenmeyen ND’lerin giderilmesi özellikle vurgulanıyor. ND’lerden kurtuluş derecesi arttıkça, PD’ler arasında tabakalanma başlar – bazıları ND’lerin açıkça istenilmeyen ikiz-yoldaşları olur, diğerlerini, onları zehirli katmanlaşmalardan temizleyerek, hissetmeye devam etmek istenir, ve bu temizleme müddetince onlardan ES’lerin tohumu dökülür. Bazı PD’ler ise, aynalı ND’ler giderildiği zaman kendi kendine, çaba sarfetmeden kayboluyorlar, mesela, haset giderildiğinde kinci sevinç de kayboluyor.

    ES’ler, ND’ler giderildikçe hiçbir zaman kaybolmazlar, tam tersine – onların bütün nitelikleri artıyor: a) belirme sıklığı, b) yoğunluk, c) derinlik (yani renk tonu sayısı), d) keskinlik (komşu kavrayışlardan tecrit derecesi, “temizliği”) ve e) rezonanslık (ES’lerin bir belirmesinin hemen bir “buket” diğer ES’lerin fışkırmasına götürmekten ibaret bir özellik).

    ES’lerin, PD’lerden olan  karakteristik bir farkı daha şundan ibaret: PD’ler – nasıl yoğunlukta olursa olsunlar – her zaman objeye yöneliktirler. Hatta güçlü bir kinci sevinç bile – bu, belirli bir sebepten dolayı belirli bir kişi ile ilgili bir sevinçtir. Güçlü bir acıma bile – bu, belirli bir kimseye belirli bir durum ile ilgili bir acımadır. ES’ler, yoğunluklarının artması halinde, özellikle ekstatik oldukları zaman, kendi objesizliklerini belirtmek gibi eşsiz bir özelliğe sahiptir.

    Vaşak: “PD’ler ortaya çıktıkları zaman kavrayışları ayırt etmek, kendine “ben şu an neyi yaşıyorum” sorusunu sormak isteği yoktur. Sadece, ortaya çıkan istekleri gerçekleştirmek isteği vardır, onları – onlar mekanik veya sevinçli, artan bir yorgunluk ve zehirlenme ile eşlik ediliyor veya tam tersine – diye ayırt etmek için herhangi bir girişim olmadan. Sonuçta ND’lerin belli oldukları durumlar kaçınılmaz bir surette ortaya çıkıyorlar, çünkü kavrayışların ayırt edilişi olmadığına göre, hangi isteklerin var olduğunda, onların neden öyle olduklarında da bir açıklık yok, mekanik istekleri gidermek ve sevinçlilerini aramaya ve gerçekleştirmeye başlamak isteğinin belirmesi için de imkan yoktur.

    ES’ler belirdiklerinde kavrayışları ayırt etmek isteği artıyor ve her ayırt etme gayreti, ES’lerle özellikle güçlü bir şekilde rezonans etmeye başlıyor.

    PD’ler aklın faaliyetini bloke ediyorlar, yani onlar akıl yürütme, muhtemel yorumları kıyaslama yeteneğini, yorumlarla ilgili açıklığı elde etmek isteğini bastırıyorlar. PD’lerde kişi birçok muhtemel yorumlardan bir tanesini seçiyor, o, diğerlerinden daha çok gerekçelendirilmiş olduğu için değil, o, PD’leri yaşamayı devam etmek için daha çok uygun olduğu içindir. Bunun yanısıra en, öyle geliyor ki,  inanılmaz yerine geçmeler ve tamamlanmalar meydana gelebilir. Bazen bu, tehlikeli bir durumun oluşmasına bile götürebilir, ki PD dışında bulunan kişi onun meydana gelme ihtimalini aniden hesaplayabilir ve ondan kaçınabilirdi”.

     

    “Psişik hastalık” terimi vardır. Onunla alışılmışın dışında olan herşeyi tanımlıyorlar. Çıplak geziyorsun – hastasın. Kışın buz gibi suda yüzüyorsun – hastasın. ND’leri gideriyorsun – hastasın. Evlenmek istemiyorsun – hastasın. Ebeveynini sevmiyorsun – büsbütün hastasın! Ben, başka bir tanımı teklif ediyorum – bazı fikirleri, duyguları, istekleri yaşamak istemeyen, fakat onları yaşayan biri psişik olarak hastadır. Sen, eğer ND’leri yaşamak istemediğin halde onları yaşıyorsan, demek, sen psişik olarak hastasın ve bunda olan açıklık iyileşmeye, yani ND’leri bırakmaya, giden yolu aramak isteğini sağlamlaştırıyor.

    ND’leri direkt gidermede esas güçlüklerden biri – onları “kendinin ayrılmaz bir parçası”, kendinin malı olarak hatalı yorumudur, ve insan sahip olma hırsına ne kadar çok meyilli ise, böyle şiddetli ıztıraplar gibi bir maldan bile kurtulmayı istemek ona o kadar zor olur, hele ND nöbetinden sonra o, PD nöbetini yaşamaya tasarlıyor. Fakat, eğer ND’leri gidermeye başlıyorsan, korku ve üzüntüler yavaş yavaş kayboluyorlar, onların saçma oluşu belli oluyor, ki ND’lerin giderilmesi sonucunda ES’lerin pırıltıları artıyor ve böyle pırıltıların her biri, ya biri ya da bir diğeri ikilemini açıkça aydınlatıyor. Terazinin bir kefesinde – ND, diğerinde – ES’lere temas coşkusu.

    ND’ler – şahsiyetin ayrılmaz bir unsuru değildir, bu sadece bir tümör. Sık sık “şahsi nitelikler” hakkında konuşuluyor, üstelik bu niteliklerin hiçbir şeyden bağımsız olarak bize özgü bir şey, bize doğuştan verilmiş veya terbiye ile çok sağlam bir biçimde aşılanmış, tashihe de çok az gelen bir şey oldukları kastediliyor. “Ben böyle sinirli biriyim” diyerek, böylece bunun bir “şahsi nitelik”, “karakterin özelliği” olduğuna işaret ediyorlar. Bunun yanısıra sinirlenmenin belirli şartlarda kaçınılmaz olarak ortaya çıktığı sanılıyor, yani şartlar ve ND’ler arasında sert ve dayanıklı bir “bağlantı” akıl ediliyor. Bundan başka  bu “niteliğin”, ya üretmek , ya da gidermek mümkün olabilen basit bir tümörden farklı, özel bir “tabiatı” akıl ediliyor. Bunun gibi bütün “nitelikler” – bu, insana çok derin sinmiş ND yaşamak alışkanlıklarıdır. Hiçbir “bağlantı” yoktur – sadece değiştirilmesi mümkün olan bir alışkanlık vardır.

    Sen, eğer bütün ND’lerin giderildiğini veya şu an ND’lerin olmadığını ve aynı zamanda işte şimdi parlak ES’lerin de olmadığını tespit ediyorsan, bu, işte şu an bir negatif fon’u (NF) yaşadığını gösteriyor. NF – bu, çok zayıf yoğunlukta olan hep aynı ND’ler, onlar ND’lerin “dip” tabakası gibi “yayılmışlar” sanki. Onların belirgin aktiflikleri yoktur, böyle bir aktiflik meydana geldiğinde ise, bu işte olağan bir ND’dir ve çoğu kez, ND’nin boş yerde ortaya çıkmadığını, direkt şimdi yaşadığın NF halinde bir besleyici tabakanın var olduğunu tahmin etmeyebilirsin. Negatif fon, zaman içinde çok yayıktır, o, saatlerce, günlerce, aylarca, bütün hayat boyunca devam edebilir. Böyle çok koyu bir alışkanlık haline gelmiş bir NF’yi açığa çıkarmak kolay değil. Bunun için pratikteki partnerin tavsiyesini kullanmak amaca uygun olur, çünkü ND ve NF’leri gidermede tecrübesi olan bir kişi sende katı bir biçimde özdeşleşmiş olduğun NF’ye tanıklık eden tezahürleri görebilir. Eğer böyle bir imkan yoksa, dikkatliliği artırmak, NF’leri ortaya çıkarmak için farklı pratikleri uygulamak lazım. Duygusal cilalama pratiği etkilidir(ilerde açıklanacak). Veya fikirleri ayıklamak ve izlemek mümkün – onlardan hangileriyle NF’nin en net rezonansı meydana geliyor ve bu, sonuçta NF’yi meydana çıkarmaya izin verir. Bu, geleceğe güvensizlikten dolayı endişelenme, çocuk için korku, ana babanın önünde korku, diğer insanlar tarafından değerlendirilme korkusu, sıkılganlık, kır(alelade) bir hali yaşamak alışkanlığı olabilir – herkesin kendine ait bir şeyi vardır.

    Esinli fon (EF), NF’ye analojik olarak teşhis edilir.

    “Negatif dominant” terimini koyalım. Çoğu zaman insanlar ND’lerden oldukça serbest olduklarını söylüyorlar, bazıları hatta ND ve NF’leri saatlerce ve hatta günlerce yaşamadıklarını beyan ediyorlar. Bunun yanısıra onun, yüzü bir karış olmuş, bedeni gerginleşmiş derecesinde ND ve NF ile dolu olduğu meydandadır, sadece hayret ediyorsun – bunu kendisi nasıl görmüyor? Negatif dominant – bu, öyle ND veya NF’ler, ki onların dışında bir hayatı kendine tasavvur edememek bir yana, onları daima yaşadığının farkında bile olmayacak kadar onlara alışmışsın! Tekrarlıyorum – eğer şu an bütün ND’lerden serbest olsaydın, hemen o anda parlak, dayanıklı ES’leri yaşardın, onlar olmadığına göre ise, demek, işte şimdi ND veya NF’ler var, asıl negatif dominant mevcuttur.

    Pratik hakkındaki konuşmaların üzerinde durma, hemen şimdi kurtuluş için gerçek mücadeleyi başla. Mücadele et! Bununla ne kadar daha yaşamak mümkün? Evet, ND’leri gidermek pek kolay değil, ya onlarla yaşamak – çok mu kolay? ND’leri gidermeye başlamak – bu, en ilk adımdır. Eğer onu yapmadıysan, sen aslında hiçbir şey yapmadın demek, ve senin önünde herşey kapalı. İlk adım için ne kadar zaman harcamak mümkün? İlerde, ES’lerin muazzam enginlikleri, sen ise bu zehir ile nezaket ediyorsun… Kendini, zirveye hücum eden bir dağcı olarak tasavvur et. Bu,basit olmayan bir zirve. Kendine öğretmen, aydınlanmış, usta diyen birçok insan vardır, ancak ND’lerden serbest olan bari bir kişiyi gördün mü? Bu zirve, az kimseye boyun eğiyor, fakat o, o kadar zor olduğu için değil, bu hedefi hiçkimse önüne koymadığı içindir. Hiçkimse ND’leri direkt bir çaba ile gidermiyor, herkes dolaylı yolları, BKD’yi (pozlar, mantralar) arıyor. Tüm azmini, sebatını, hayata olan sevgini topla – eğer bu problem çözülmezse, seni çevrende bulunan o herkesin kaderi bekliyor. ND’lerin birer fiziki timsali olmuş ihtiyar kadınlara bak – böyle hayat sana uyar mı? ND’ler ve kalınkafalılıktan spazmodik olarak PD’ler ve daha büyük ND’lere, daha büyük kalınkafalılığa koşan boş gözlü gençliğe bak. Yüzlerinde ND’lerin daimi maskesi bulunan, çoktanberi herhangi bir umudu kaybetmiş 30-40 yaşlarındaki insanlara bak. Sen, öyle olmak mı istiyorsun? Eğer değilse – mücadele et. Kendini bir amazon, bir terminatör, bir dağcı, bir cadı tasavvur et – sana, gücünün en üst gerilimi gerekecek ve bu, hayali bir “aydın gelecek” için değil, sıradaki ND’yi giderdikten hemen sonra yaşayacağın ES heyecanı içindir. Her adımın arkasında – özgürlüğün yeni derecesi, her gün – ES’lerin, kavramaların yeni fışkırmaları, hayat aralıksız bir yaratıcılığa ve bu yaratıcılıktan alınan zevke dönüşüyor.

    Senin evinin önünde peykeler duruyor. Onlarda – ihtiyar adamcağız ve kadıncağızlar. Yanında – çocuklar, gençler. Ve işte bu “canciğerler” KAÇINILMAZ surette BU, tanımlamak için kelimelerin bile zor bulunduğu şeye dönüşürler. İhtiyarların gözlerinin içine bak. Sen BU olmak istiyor musun?

    ND’ler giderilir giderilmez, hemen o anda ES’lerin pırıltıları vardır. ND’lerden biraz bile temizlenmek olursa, kurtuluşa giden yolun o kadar delicesine basit olduğu anlaşılıyor ki! Sadece kederlenmelerin birkaç çeşidini gidermek, ve TAMAM! Ve, yeni dünyayı direkt senin içinde açan keskin, derin heyecanlarda şaşırtıcı bir seyahat başlıyor. Sen, çekici bir şeye uzaktan bakmıyor, kendin ise bir zevk, bir keşif, bir seyahat oluyorsun.

    ND’lerin perdesi arkasından ES’leri yaşamak imkansız, onları yaratmak ve icat etmek olmaz – onlar ya belirgin, ya da değil, fakat ben onları yaşamayı isteyebilirim. ES’leri yaşamak isteği, sen “kederlenmelerden” ne kadar özgür isen o kadar güçlüdür (ilerde bak.) ve o gizli bir şekilde ES’lerin belirmesini yakınlaştırıyor, ancak eğer istek çok güçlüyse, o kendi niteliğini değiştiriyor ve ben, ona “gayret” adını veriyorum ve o zaman ES’ler kendiliğinden ortaya çıkıyorlar. İlkin bu, pratikle sanki hiçbir ilgisi olmadan meydana gelen kısa aktiflikler. Sonra ES’lerin derinliğinin ve kuvvetinin gayretlerin yoğunluğuna ve samimiyetine bağlılığı daha net ortaya çıkar. Duman bulutları inceldikleri zaman onların arkasından güneş gözüküyor. ES’ler – statik haller değildir. Onları yaşayarak sen kendin harikulade dünyalara giden bir yol oluyorsun.

    ND’leri gidermek ve bunda ısrarlı bir antrenmana bişlamak için çok ciddi bir engel – bu, toplumun tepkisidir. Negatif tepki. Saldırgan-negatif. Etraftaki insanlar – senin akraban, tanıdıkların, internet konferanslarındaki “ezoterikler” – büyük ihtimalle hepsi bir gibi ND’leri giderme fikrinin asıl kendisine saldırıyı ifade edecek, bunun imkansız, “gayritabii” olduğunu, korkunç psişik hastalıklara neden olacağını uzun uzun söyleyecekler. Bu kuraldan istisnalar Rusya’da oluyor, fakat nadiren. İlkin akraba ve dostlar, dostluklarından veya senin dikkatini kaybetmek korkusundan dolayı herşeyi kabul edebilirler, fakat senin ND’leri ve dogmatik mefhumları giderme pratiğin ne kadar daha tutarlı olursa, onların buna karşı gerçek tutumları o kadar daha belli olacaktır. Çoğu kez tehditler ve fiziksel şiddet ile eşlik edilen ND’leri gidermeye karşı böyle oybirliğiyle kabul edilmiş saldırgan-negatif bir tutum, senin kararlılığını ciddi olarak sarsabilir. Kendini bir vakum içinde hissedip birçok yeni başlayan pratikçiler pes ediyor ve, hayatları boyunca ND’lerin içinde ömürlerini çürütenlerin saflarına katılıyor. Bu, senin seçimin – karar vermek de sana.

    Mutat kavrayışlar tezahür ettikleri zaman, onlardaki ND’lerin payı yüksekse de, onları yaşamamak isteği varsa da, sen bir “rahatlık duygusu”nu yaşıyorsun. Düz yol pratiğiyle uğraşmaya ve kavrayışların birilerini diğerleriyle değiştirmeye başladığın zaman, ES’ler payının yavaş yavaş artmasına rağmen bir “rahatsızlık duygusu” ortaya çıkacaktır. ES’lerle bir doyum seviyesinden başlayarak rahatsızlık, kavrayışların değiştirilmesi esnasında yerini önceden tahmin etmeye, hevese, coşkuya ve diğer ES’lere terkediyor. Pratik dışında bir saat, izlenimlerin az ya da çok düzgün bir zinciri olarak hatırlanıyor. Gayretlerin bir saati – cengelin içinden geçiş gibi, engellerle çarpışma, onları aşma, keşiflerle dolu. Böylece pratikçi, ES’lerin seyrek belirdikleri pratiğin ilk aşamalarında rahatlık duygusunun varlığını mutat kederlenmelerde “uyuduğunu” düşünmek için bir esas gibi kullanabilir. Birilere böyle hayat dehşet verici gelebilir – aynen seyyahın hayatı senin yaşlı kadın komşuna müthiş bir aptallık ve mazoşizm olarak geldiği gibi.

     

    ND’ler, kanserli tümör gibidir. Mesela, kendine acıma (KA) duygusunu yaşamaya alışmış bir insan kendi hayatını amaçlı bir şekilde kendi elleriyle tahrip ediyor, ki ona acımaları, dikkat etmeleri, teselli etmeleri için (asıl bunu o çok istiyor), bir bahaneye sahip olmak, özel bir “mutsuzlukla” ayrılmak lazım. Kendi mutsuzluğunun tadını çıkarmak için ayrıntılar gereklidir, hem de çok sayıda – o zaman o, çok bilmiş bir eda ile ve hatta bir üstünlük duygusuyla başkalara kendi “ıztıraplarının sırrını” açacaktır. Bu şampiyonluk yarışında başarılı olan, üzerine “kaderle işaretli” bir çilekeş halesi takıyor, kendi önemlilik duygusunu sağlamlaştırarak.

    KA’ya meyilli bir insanda ( KAi ) kanserli tümöre benzer bir istekler toplamı meydana geliyor: “tatsızlıklara” götüren sonuç onun için daha çok istenen bir sonuç oluyor, ki o ne kadar daha fazla ıztırap ve ND yaşarsa, kendi KA ve KÖD’lerini o kadar daha fazla destekler, başka insanlardan hem acıma ve hem de acımadan kaynaklanan davranışları talep eden (ve alan) mutsuz insanların rütbeler listesinde o kadar daha yüksek basamağı işgal eder. “Belalar” (gerçek olanlar ve muhayyel), onun dikkate ve hizmete değiş ettiği eşyası, malı oluyor. Sonuçta KAi kendi elleriyle hayatını tahrip etmeye başlıyor, [amaca] az yönlendirilen davranışları ( ayd ) ve belirli olarak [amaca] yönlendirilen davranışları ( byd ) kılavuz edinerek. AYD – bu, “ben bunu yapıyorum”, “bu oluyor” fikirleriyle eşlik edilen davranışlar, ancak eğer kişiye “sen bunu yapıyor musun”, “bu oluyor mu” soruları sorulursa veya o kendisi bu soruları kendine sorarsa, o, “hayır” diye cevap verir, yani ussal açıklığı dışa itiyor. BYD esnasında kişi, bunu yaptığını kabul ediyor.

     

    01-02) Önüne ND’leri giderme problemini koymak, onu çözmeye başlamaktan daha kolay. Gerçekten çok büyük çabalar harcamak ve pratiği hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirmek lazım, yoksa hayaller hayal olarak kalırlar. “Pratik için zaman ayırmak değil de, onunla hayatın tam içinde uğraşmak. Kelimelerden işe geçen ve, başarılara ve yenilgilere bakmadan, sebat ve azim ile, beklenti ve büyük bir heves ile amaca ulaşmaya devam edenler pek sık raslanmazlar.

    ND’ler gayret yardımıyla giderilirler – sen kendini onların içinden sanki “koparıyorsun”, yutmaya çalışan bir bataklığın içinden gibi, kendini ND’lerden özgür olduğun halinde “hatırlıyorsun”, ES’lerin içine “atlıyorsun”. Bu gayret, çok sayıdaki alıştırmalarla yetkinleştiriliyor. Gayretle rezonans eden çeşitli imajlar ve fikirlerin tasvirlerini daha aşağıda okuyabilirsiniz. ND’leri giderme – bu, tanım olarak, öyle bir gayret, ki onun sonucunda a) ND’den çok ufak bir iz bile kalmıyor, b) meydana, zayıf olsa da, ancak net olan bir ES geliyor. Tabii, her defasında ES’leri yaşamaya götürecek bir şekilde ND’lerin içinden böyle temiz “sıyrılmaya” hemen öğrenmek mümkün değil ve ilkin daha çok “hiçbir şey olmuyor” hali meydana gelecektir, fakat ND’leri her giderme teşebbüsünden sonra ES’lere olan hevesi en azından hatırlamak mümkündür.

    “Kusursuz giderme” –  böyle bir giderme esnasında  ND, yarım saniyeden fazla olmayacak şekilde gideriliyor. Böyle bir zaman zarfında ND, ne çok zehirlemeye ve sıradaki ND’ler kuyruğunu doğurmaya, ne de NF’yi beslemeye yetişiyor.

    Sosyal açıdan uygun olarak kalmak için insanlar, çok defa ND’leri bastırıyorlar, ancak bu onlardan kurtulmaya getirmiyor, hatta tam tersine – ND’ler, tüm diğer kavrayışları yoğun zehirli bir perde ile örten ağır bir NF’ye dönüşüyorlar. ND’leri gidermeyi, onları bastırmadan nasıl ayırt etmek? Ölçüt, işte ES’leri yaşamaktan ibaret – bari kısa anlar içinde, ND alışkanlık itibariyle yeniden maydana gelmeden. Daha, ND’leri yaşamamak isteğinin karakterine yöneltim yapılabilir – eğer o(istek), beklenti ile eşlik ediliyorsa, o halde ND’yi, bastırmak değil, gidermek ihtimali yüksektir. Eğer istek, korku, utanç, KÖD ve diğer ND’lerle gerekçelendirilmişse, giderme meydana gelmez.

    Eğer ND’yi giderme teşebbüsünden sonra ağırlık, yorgunluk, memnuniyetsizlik ortaya çıkıyor ve, ES’lerin aktifliği yoksa, işte bu, giderme değil, bastırmanın meydana geldiğini anlatıyor. Bastırma esnasında sen ND’lerden vazgeçmeyi değil, sadece onların dış belirmesini sonuçlar korkusundan veya utançtan ve diğer ND’lerden dolayı gizlemeyi seçiyorsun, ancak bunun yanısıra tümden kaynıyor ve sadece görünürde sakin görünmeye çalışıyorsun. Bununla beraber ND’ler çoğu zaman, zayıflamamak bir yana, hatta güç kazanıyorlar, onların müteaddit merkezleri meydana gelmeye devam ediyor, er ya da geç muhakkak dışarıya taşacak olan pis kokulu kaynamayı doğurarak. Bir ND’yi, bir başkasıyla değiştirmek mümkün (mesela, sinirlenme, utanç veya korku veya kendine acıma ile değiştirilebilir), fakat zehirlenme devam ediyor.

    ND’leri giderme olmayan, seni onların sonsuz döngüsünün içinden çıkarmayan şeyleri sıralamak istiyorum:

    1) ND’leri, PD’lerle değiştirme. Eğer sen kocana karşı sinirlenmişsen, kız arkadaşını arıyorsun ve o seni eğlendiriyor.

    2) Yerine geçme – bir ND, diğerinin yerine geçiyor. Utanç yerine saldırganlığı yaşamaya başlıyorsun.

    3) Kendini aldatma – ND, eskisi gibi yaşanıyor, ancak sen bunu hiçkimsenin görmediğini zannediyorsun ve, ND’nin olmadığında kendi kendini ikna ediyorsun, bununla kendi samimiyetini öldürerek, kendini değişmek için son imkandan mahrum ederek.

    4) Aptallaşmaya kaçış – ND hala var, ancak sen bunu düşünmeyi bile kendine yasaklıyorsun, sadece bu düşünceleri dışa itiyorsun.

    5) Yapışma – “şu an ND’yi yaşıyorum” fikri var, ND’yi yaşamayı bırakmak için durgun bir istek var, fakat onun gücü, ND’yi yaşamak alışkanlığının gücüne ve ND’yi yaşamayı devam etmek için mekanik isteğinin gücüne üstün gelmek için yeterli değildir.

    6) Bastırma – ND’yi, NF’ye dönüştürme.

    Bu sıralama, tabii ki, tam değil, isteğin olursa, onu kendin tamamla.

    ND’leri gidermede en büyük engellerden biri – kendini aldatmadır, kişi, ND’leri gidermek istediğini yalnız düşünüyor, gerçekte ise o bunu istemiyor. Asıl bu, giderme sürecini çok zor yapıyor – varlığının bilincinde bile olmayabileceğin bir ND’yi yaşamak isteği. ND’nin var olduğu her zaman, ND’yi yaşamak isteği de vardır ve ND ne kadar daha güçlüyse, bu istek de o kadar güçlüdür. ND’nin böyle güçlü olduğuna dair bir açıklık meydana geldiğinde, sen onu yaşamak istediğin için, onu gidermek çok zor olduğu için ise değil – ortaya azim, beklenti, coşku çıkıyor. Gene bu açıklık yeni çift isteğin belirmesine getirebilir – ES isteğini artırmak isteği ve ND yaşamak isteğini azaltmak isteğinin. ND yaşamak isteği, “o beni kışkırttı”, “ bu ND haklıdır” tipinden mazeretçi fikirlerle eşlik ediliyor.

    ND’leri giderme, a) bu ıztıraplara son vermek isteği, b) bu zehirli yığının altında yaşamak imkansızlığını anlama, c) belirmeleri ND ile bağdaşmayan ES’lere, açıklığa doğru yönelme ile doğurulmuş çabaların harcaması sonucu gerçekleşiyor. Giderme esnasında, bir ND’nin bir başkasıyla değişimi meydana gelmiyor, çünkü kozmetik efekt senin işine gelmez, ki amaç, bir kimsenin sende ND’lerin olmadığını düşünmesi değil, onları yaşamamak, ES’leri ise yaşamaktır. ND’leri giderme sonucunda her zaman, hafif de olsa, ancak net olan bir kurtuluş, sessiz bir sevinç, huzur, yoğun bir sükunet, beklenti ve hayata karşı ilgi heyecanı meydana geliyor. Bastırma olduğu zaman böyle bir şey hiçbir zaman meydana gelmez.

    ND’leri giderme süreci detaylı olarak ele alınırsa, bu:

    1) “ND var” diye kısa, ani bir akli fiksaj.

    2) ND yaşamayı bırakmak isteği.

    3) ND’yi bırakmak için gayret (yani isteğin ani, konsantreli bir fışkırması).

    4) ES’leri yaşamak arzusu.

    5) ES’i doğurmak için gayret.

    6) ES’in belirmesi.

    Altıncı  madde yerine getirildikten sonra ancak gidermeyi gerçekleşmiş saymak mümkün. ND’yi başarılı giderme, onun beş saniye sonra tekrar ortaya çıkmayacağı anlamına gelmez, ne de olsa bu çok güçlü bir alışkanlık, ancak eğer her defasında sen ısrarla ND’yi giderirsen, bu alışkanlık zayıflamaya başlar, ta ki kesilinceye kadar.

    Yetkinleştirildiği müddetçe bu zincirin halkaları hep daha alışık oluyor, sanki kendi kendine meydana geliyorlar – otomatik olarak, aynen önceleri ND’lerin otomatik olarak belirdikleri gibi, böylece senin tarafından istenmeyen kavrayışları yaşamak alışkanlığı, istenenleri yaşamak alışkanlığına değiştiriliyor ve sonuçta ND’leri kusursuz gidermeye öğrenmek mümkündür. Sen, oldukça uzun zamandır ND’yi kusursuz giderdikten sonra, o tamamen kayboluyor ve böylece bu ND’nin tam giderilmesine ulaşılıyor. Bisiklet üzerinde oturmayı öğrenme esnasında dengeyi tutmak son derece zor, öğrendikten sonra ise bunu artık düşünmüyorsun. Aynen öyle de burada.

    ND’yi giderme antrenmanının ilk aşamalarında, sende ND’den temizlenme süreciyle rezonans eden fikirler veya görsel imajların desteğine başvurmak amaca uygun olur. Her pratik eden böyle bir imajı kendisi için kendi tercihlerine uygun olarak seçiyor. Bu, tüm ND’leri yakıp kavuran bir ışık ışını imajı, veya yolundaki bütün ND’leri silip süpüren güçlü bir akım imajı, veya ND’lerden oluşan engelleri paramparça eden bir patlama imajı olabilir – mümkün olabilen her şey. Skvo’nun topladığı ND’yi giderme gayretiyle rezonans eden imajların örneklerini aşağıda getireyim:

    1. Gayretlerin yoğunluğunu artırma – ağır ve büyük bir taşı gölün derinliğinden kaldırmak gibi – ilkin onu çamurdan temizliyor, sonra da aralıksız yukarı çekiyorsun.
    2. Her güçlü ND – kasırga gibi ve hayatta kalmak için, rüzgarın eğemeyeceği sağlam bir direği şiddetle sürekli yere saplamak gerekiyor. Her defasında bu direk daha sağlam oluyor.
    3. İsyan eden bir ülkede iktidarın yerleşmesi. Kendini hükümdar ilan edenlerin çılgın kalabalıkları sürekli bu yerde iktidara geçmek istiyorlar. Bir saniyeye gevşedin mi, ve iktidar elinden gider. İktidar, istikrara ulaştığı zaman ben yeni kanunları ilan ediyorum – huzur kanunu, emel ve yönelim kanunu, mutluluk kanunu.
    4. Dikkatin ND’den ES’i hatırda tutmaya doğru yumuşak ve sarsılmaz dönüşü, sanki ben herhangi bir nesneye bakışın karmakarışık dolaşması yüzünden dikkatle bakmayı bilmiyorum ve, daima silkinmek, yanaklarıma vurmak, başımı tutturmak, diğer nesneleri bezlerle örtmek gerekiyor gibi. Fakat işte ben, uzaklaşan bakışı yumuşak bir şekilde döndürerek, tek yönlü bakmaya öğrendim.
    5. Lazer – etrafı hızlı ve kaçınılmaz olarak temizleyen ince, fakat güçlü bir ışık ışını.
    6. Kaplan atılışları – her soluk vermede bütün gücümü topluyor ve ES’e atılıyor, onun içine atlıyorum ve, ES’i yaşamanın 1-2 saniyesinden sonra beni geri çekiyorsa bile, ben içeri atlamaya devam ediyorum ve çok geçmeden birinci hal değişiyor, ES’in içine artık 3-5 saniyeye atlayabiliyorum.

     

    01-03) ND’yi belirli bir durumda yaşamak alışkanlığının sarsılmazlığını bozmak yöntemlerinden biri – yorumları devreli değiştirme pratiği. Eğer şu an sen yalnızlık hüznünü yaşıyorsan, “ ne kadar güzel, nihayet yalnız olmak mümkün, kendini bir şey olarak göstermemek, hiçkimseye hiçbir şey ispatlamamak, senden beklenenlere, kurallara ve görgü kurallarına uygun olmamak; sakin bir şekilde düşünmek, rahatlamak, duygu ve hayallere kendini vermek mümkün. Etrafta daima bu kadar insan var, şimdi ise ben fırsattan yararlanabilir ve yalnızlığın tadını çıkarabilirim” gibi fikirlerin üzerinde yoğunlaşmayı dene. Sonuçta, yalnızlık ND’sinin zayıfladığını farkedersin. Şimdi yorumu değiştir ve düşün: “ eğer burada yakışıklı bir oğlan bulunsaydı, ben onun dikkatini çekebilirdim, bize ilginç olurdu, ben ona dokunabilir ve erotik duyguların coşkusunu yaşayabilirdim. Şu an birileri beraber olmaktan o kadar güzel duygular yaşıyorlar, ben ise yalnızım ve konuşmak, aşıklık duygusunu yaşamak için kimsem yok.” Sonuçta – hastalıklı yalnızlığın keskinleşmesi, diğer ND’lerin şiddetlenmesi. Yorumların iki tipi arasında “sallanıp” sen ND’nin varlığının duruma değil , onun yorumuna bağlı olduğuna dair enteresan bir tecrübe kazanırsın. Yorumları değiştirme – ND’lerden kurtuluş yolu değil, sadece ilk adım, çünkü, birincisi, yüzbinlerce defa tekrarlanmış ND yaşamak alışkanlığının kuvveti, yorumların herhangisinden daha güçlüdür, ikincisi de, yorumları değiştirdiğin bütün o zaman ND yaşıyor, gelişiyor, zehirliyor, yeni ND’leri doğuruyor. Yorumları döngüsel değiştirme, sadece ND’yi zayıflatmanın en küçük tecrübesini veriyor, fakat yine de durumdan bağımsız olarak ND’ye tesir etmek mümkün olduğunun anlayışını sağlamlaştırıyor. Duyguların tamamen durumun kendisi tarafından belirlendikleri hakkındaki yalancı mefhum seni çaresiz yapıyor, çünkü sen ancak ara sıra şartları değiştirebilirsin; sonuçta çaresizlik meydana geliyor. Birincisinde kulaklarına kadar ND’lerin içine dalmış bir karamsar ortaya çıkıyor, diğerinde ise – ND’ler ortaya çıkmayacak şekilde şartları değiştirmeye çalışan bir devrimci, bu da, tabii ki, imkansız, sadece ND’lerin birileri diğerleriyle değiştiriliyor.

    Eğer iki yorum da aynı biçimde mümkünse, o zaman neden ND’yi zayıflatan ve, daha çekici bir halde bulunmaya izin verenini seçmemek ve sağlamlaştırmamak? İstenmeyen yorumları istenenlerle değiştirme – yoğun ND’lerin içine derhal çökmek alışkanlığını biraz sarsmaya izin verecek en küçük hedef.

    Senin pratiğin müddetince ES’leri yaşama tecrübesinin birikmesinin meydana gelmesi çok önemli – ES’ler içinde yaşadığın anlar “mecazi” olarak değil, gerçek bir manada birikiyorlar ve er (ya da, maalesef, geç) bir yarma meydana geliyor ve sen, ND’yi gidermenin kendiliğinden gelen hafiflemesini yaşıyorsun, tanıdığın ES’ler daha istikrarlı ve parlak olarak belirmeye başlıyorlar, yeni ES’ler beliriyor.

    Ayrılmak senin elinde olmayan öyle ND’ler varsa (genellikle bunlar hüzün, kendine acıma, başkalara acıma, kıskançlıktır, fakat saldırı, negatif tavır da olabilir), sen, açıkça hastalıklı, istenmeyen olarak saydıklarından kurtulabilirsin. ND yaşamak alışkanlığı yüzbinlerce tekrarlamalarla sağlamlaştırılmıştır, onun için  giderilmelerinden artık birkaç saniye sonra onlar tekrar ortaya çıkabilirler. Kendininkini ne pahasına olursa olsun elde etmek, seni öldüren alışkanlığı kırmak için sarsılmaz kararlılığı ve hevesi sağlamlaştır. ND’lerin tam giderilmesi için çok sayıda gayret gerekir, ancak ES’ler pırıltıları halindeki sonuçları sen her başarılı gayretten sonra derhal elde ediyorsun, ve bu yaşananların tecrübesi birikiyor ve, pratiğin etkililiğini ve hayatın doluluğunu artırıyor.

    Ayrı olarak alınan ND’ye hücum – bu, etkili bir egzersizdir. Sık ortaya çıkan bir ND’yi seçiyorsun, mesela, memnuniyetsizliği, ve karar alıyorsun – en yakın üç gün (üç saat, bir saat) içinde onun bir-iki saniyeden daha fazlasına ortaya çıkmasına izin vermeyeceksin. Memnuniyetsizlik, diğer ND’lerle karışmış bir şekilde her adım başında ortaya çıkıyor ve bazen onları ayırt etmek kolay değil, bunun bir saniye içinde yapılmasını söylemesek bile, onun için her saniye (!) kendini gözlemlemek lazım, ve belirli ND’nin giderilmesi, birçok diğerlerine yapılan toplu bir hücuma dönüşüyor. Böyle pratiğin bir saati bile – çok zordur, sanki maratonu koşuyorsun, eğer böyle bir efekt ortaya çıkmıyorsa, demek, sen kendini aldatma ile uğraşıyorsun, arzu edileni gerçek yerine kabul ediyorsun ve memnuniyetsizliğin topyekün giderilmesi aslında meydana gelmiyor (ND’yi başarılı gidermenin zorunlu sıfatı olan ES’lerin fışkırmalarını da izle). Böyle hücumlar yapıldığı müddetçe ND’yi acil giderme alışkanlığı oluşmaya ve kuvvetlenmeye başlar, gidermenin hızlı ve temiz olmasına doğru esaslı bir gelişme meydana gelir. Sıradaki ND’nin giderilmesi ilk tecrübeye nazaran artık biraz daha kolay verilir.

    Giderilmeye mahküm edilen ND’nin bütün tezahürlerinin keşfedilmesi ve giderilmesi amacıyla algıların itinalı denetimi önemli bir sonuca daha getiriyor. Böyle bir denetim, ancak eğer ben, benimle meydana gelen herşeyden kendime hesap veriyorsam (yani İD’de kaydediyorsam) mümkündür, böylece algılara karşı dikkatli olmak alışkanlığı oluşuyor, dikkatlilikten kaynaklanan sevinci yaşama tecrübesi meydana geliyor. Sadece bir şeyler yapmak ve yaşamak ve, tezahür eden algılardan kendine hesap vererek yaşamak – bu, çok büyük bir fark. İtinalı denetim, algılar katmanlaşmasının coşkun sürecinin başlamasına getiriyor, yapıcı bir hal meydana geliyor – sürükleyici fikirler, keşifler, ES’lerin beklenmedik yönleri ortaya çıkıyor, hayatın kendine özgü derinliği hissi meydana geliyor – sanki bir kapak açılıyor ve doluluk duygusu içeri akıyor. Hem yazılı fiksaj da sevinçli oluyor.

    ND’ler her zaman dış ifadeye sahiptir (çok parlak bir şekilde ifade olan, veya acemi bir insana hemen hemen belirsiz) – zayıf bir soluk, hafif bir yüzburuşturması, belli belirsiz bir jest, ses tonunun özgül bir değişmesi – buna “ND’lerin cismani belirtileri” ( NDcb ) adını verelim. İnsanların ses tonlarının, jestlerinin, mimiklerinin hemen hemen %100’ü ayrılmaz bir şekilde NDcb ile kaynaşmıştır. Kendi NDcb’lerinin kontrolü, dikkat edilmeden önünden geçen ND’leri daha kaliteli bir biçimde yakalamaya, durumu ND’leri gidererek tekrar yaşamaya, yol üzerindeki ND’lerden temizlenmeye izin veriyor.

    Mimiği, sesi, jestleri kontrol etmek, ND’leri kontrol etmekten çok daha kolay, onun için NDcb’lerin ortaya çıkarılması ve giderilmesi pratiğe yardım ediyor. Sen, eğer ND’yi kaçırdın ve o, dallanıp büyüdüğü, diğer ND’leri de kendi bünyesine kattığı zaman “uyandıysan”, herşeyden önce derhal NDcb’ye son ver, sonra ise ND’ye de. “Alanı temizle”, yarıyolda durmadan, ND’lerin en küçük fışıltılarını gidererek, ta ki minimum olarak “hiçbir-şey-olmuyor” haline ulaşıncaya kadar, maksimum olarak da – ES’lere.

    ND’lerden kurtuluş, açıklığa, [yalancı] mefhumlardan  kurtuluşa götürüyor. Eğer sana tecavüz ettiyseler, bu acı ve nahoş olabilir (fakat hiç de şart değil, ki eğer sen tecavüzcüye prezervatif verir ve, kaliteli kendiliğinden hareket eden bir aleti, onun seni “ilişkiler olmadan” sadece tatmin etmesi için, bulmak o kadar da kolay olmadığını hatırlarsan, zevk almak mümkündür, istediğin yoğunlukta), fakat bunda “psişik olarak sakatlayan” hiçbir şey YOK, çünkü sadece sana bağlı – ND’yi yaşamak veya yaşamamak. Sen kolunu kırdığın zaman acı, tecavüz esnasındaki nahoş hislerden çok daha kuvvetlidir. Neden o zaman kırılan koldan dolayı intihar etmiyorlar? Neden kolunu kırmış olanlara psikolojik yardım dernekleri açılmıyor? Çünkü kırıklarda güçlü ND’ler yaşamak alışılmış bir şey değildir, bu, “korkunç”, “utanç verici” bir şey sayılmıyor, tecavüzde ise – bu böyle. Aleti zorla mehbile yerleştirdiler – meydana gelen bütün şey işte bu kadar, ancak buna kozmik boyutlarda bir önem veriliyor – bu, basit bir riyakarlık ve budalalıktır. Kırılan kolundan sonra sen iki ay alçıda gezmek, sonra oynakları çalıştırmak, tetanosa karşı iğneler yapmak v.s. zorunda olacaksın, kaba bile olan bir tecavüzden sonra ise sadece dezenfeksiyon için miramistine veya koloidal gümüş sürünmek, hamileliğe karşı tedbirler almak gerekir, bereler ise yakın zamanda kapanırlar – kırık parmağın iyileşmesinden 10 kat daha hızlı. Bundan başka, felç edici ND’ler olmazsa, tecavüzden tamamen kaçınmak da mümkün veya onun istenmeyen etkisini en aza indirmek (“sorular ve cevaplar”a bk. – 0059).

    ND’lerin seni kelimenin tam anlamıyla içiriklerinle birlikte yediğini kavrayıp “ND’lerin birer zehir olduğunu hatırda tutma” pratiğini kullanmak mümkün: ND ortaya çıktığı an sen yüksek sesle açıkça veya kendi içinde – “Zehir!”, “Ben bunu yaşamak istemiyorum!” diye söylüyorsun. Bu, silkinmeye ve gücünü toplamaya, ND’lere karşı kendi tutumunu hatırlamaya, ND’leri yaşamak için mekanik arzuyu zayıflatmaya izin veriyor. Bu aynı zamanda ND’lere hizmet eden ve onların müteaddit aktifliklerinin ocağı olan parazit iç diyalogu yavaşlatıyor.

    ND’leri gidermede küçük şeyler yok! En “önemsiz” bir ND bile – güçlü bir zehir ve, ES’leri yaşadığın zaman bunu açıkça anlıyorsun, ES’ler olmadığında ise açıklık da yok. ND’lerin hafif  bir gölgesi bile derhal ve keskin olarak ES’leri zayıflatıyor. Bundan başka, zayıf ND – mesela, kısa süren bir negatif tavır veya negatif enerjili hal (NEH) (başka türlü dersek – “kötü fiziksel keyif”, gevşeklik, apati, “hiçbir-şey-olmuyor”) – dev NF buzdağının su üstünde bulunan kısmı olabilir. Onu gider ve  su altında kalan kısım yukarı çıkar, inceleme ve giderme için ulaşılabilir olur.

    “Negatif tavırlar”, zayıf ND’ler durumundalar, bazen çok zayıf, uzun sürmezler ve onların peşinden belirli olarak ifade edilmiş ND’ler her zaman gelmez. Mesela, tatsız bir yüze, bazen de sadece herhangi bir yüze geçici bir bakış yeterli oluyor ve derhal bir saniye veya bir saniyeden daha az bir zaman için antipati, kınama veya yadsıma gölgesi tutuşuveriyor. Dikkatliliği  antrenman müddetince sen, her gününün binlerce NT ile delinmiş olduğunu keşfedersin. Bu telaşlı sürüyü gidermek için en etkili yöntem – duygusal cilalama, ES’ler üzerinde yoğunlaşmadır.

    Bütün bu takımı – ND, NEH, NF ve NT – ilerde bazen “dört N” veya “4N” olarak işaretleyeceğim, ancak bütün bunlar ND’lerin türleri olmaktan başka bir şey değildir, onun için daha çok onları toplayıcı “ND” terimiyle belirteceğim.

    NEH’i gidermenin mümkün olduğu insanların genellikle aklına bile gelmez. Bu fikir, devrimci olarak algılanıyor. Bu aleladeliğin, gevşekliğin “ben”in ayrılmaz bir parçası olduğu, onun “objektif” nedenlerle çağrıldığı düşünülür ve, yapabileceğimiz tek şey, onu eğlenceler, orgazmlar, yemek, uyku ile kesmek. Fakat NEH, herhangi diğer istenmeyen bir hal gibi, aynen öyle giderilebilir. İlk adım – bu, NEH’i ayrı bir javrayış olarak ayırmak, “gevşeklik var” veya “hiçbir-şey-olmuyor var” diye kaydetmek. O zaman ise hem onu incelemek, hem kesin olarak yönlendirilen “bu hali yaşamamak” arzusunu yaşamak, hem de onu gidermek için gayret etmek ve gidermek mümkün oluyor.

    “Kederlenme” terimini koyalım – onunla ND, NF, NEH, NT’lerin, yalancı mefhumların ve mekanik arzuların herhangi bir toplamını belirtelim (ilgili bölümlere bk.).

    Tarafsız yargıç pozisyonu: iki insan (onlardan biri de sen) çatışmasını yargıladığını ve, “derhal sumak, tarafsız yüz ifadeleri yapmak, sonra ise neyin ne olduğunu tahlil ederiz” diye konuştuğunu tasavvur et. ND’lerin “haklılığına” güveni kaldır, kendini pohpohlamayı bırak, ki çok sık kendi ND’lerini sen “haklı” olarak değerlendiriyorsun, ND’lerin giderilmesini ise – “haksızlığı” kabul etme olarak. Onun için kendine söyle – ben durumu tahlil eder ve karar alırım, fakat düşünmek ve karar vermek ben ayık bir halde istiyorum, akıl yürütmek yeteneğini bloke eden ND’lerle zehirlenmiş olarak değil.” ND’lerin her türlüsünün hiçbir şeyden bağımsız olarak birer zehir, bedeni zehirleyen, etkin bir biçimde tepki vermek, mantıklı düşünmek, ince hissetmek, sevinçli arzuları yaşamak imkanından yoksun eden birer zehir olduklarını unutma, onun için herşeyden önce onlar koşulsuz, kuşkusuz giderilmelidirler.

    ND’lerden kurtulmak isteğini kuvvetlendirmek için, onları yaşamanın bütün istenmeyen sonuçlarını, yani senin sahip olmak istemediğin öyle sonuçlarını, sıralamak amaca uygun olur. Yine, ND’leri gidermek isteğinin zayıflamasına yol açan davranışları da sıralamak faydalı olur:

    *) sevinçli arzuları bastırma,

    *) mekanik mefhumları izleme – her türlü “lazım”, “gerekli”, “önemli”..,

    *) fazla yeme,

    *) fazla uyuma ve kronik olarak uykuyu alamama,

    *) sık orgazmlar (ortalama olarak bu, 2-3 haftada bir seri orgazmdan daha sık),

    *) memnunluk ve kendinden hoşnutluk, bunlardandır.

     

    ND’leri gidermek için ısrarlı ve kararlı çabalama dönemleri, apati ve iktidarsızlık dönemleriyle değişiyor, fakat pratiğe yeniden döndüğün zaman bazı şeylerin daha kolay yapılabildiğini keşfediyorsun – bu, daha önce harcanan gayretlerin sonucudur. Düşme, “gerileme” dönemlerinde ne yapmalı? (“Düşmeyi”, kederlenmeleri yaşamak isteğinin ES’leri yaşamak isteğinden çok daha güçlü olduğu zamanki bir hal olarak tanımlayalım).

    1) Yapabileceklerinin en azı – kendi gerilemeni incelemek: gözlemlemek, yazılı olarak kaydetmek, tahlil etmek, deney koymak, belirli kanunlara uygunluğu aramak. İnceleme, gerileme sürecine istila ediyor ve onun rengini değiştiriyor, sen artık sadece teslim olan biri değilsin, inceleyen ve gözlemleyen birisin. Bunun nasıl yaşandığında olan fark, çok büyüktür.

    2) Diğer alışkanlıkları değiştirmek mümkün.  Ben buna “konservatif pratikler” diyorum. Sigara içmek, alkol kullanmak, parazit kelimeleri kullanmak, ayak sallamak, somurtmak, ekmeği onu sol elinde tutarak kesmek alışkanlıkları… alışkanlıkların, hem senin tarafından istenmeyenlerin, hem de kayıtsız olanların sayısı çoktur. Onların başarılı değiştirilmesi, ND’leri gidermede olduğu gibi yüksek konsantrasyonu, kesin kararlılığı gerektirmiyorsa da, ancak ND’leri giderme gayretlerinin etkililiğini artırıyor.

    Skvo’nun notlarından sigarayı bırakma hakkında bir alıntı: “sigarayı bırakmanın önemi, sağlıklı bir yaşam tarzına başlamaktan ibaret değildir – bu “ikramiye” hakkında ben şimdilik düşünmüyorum. Sigara içme, sadece güçlü bir mekanik alışkanlık olarak ortaya çıkıyor. Sigara içmeye dair yerine getirilmemiş bir istek, bir yığın ND’yi çağırıyor ve, bu kederlenmenin derecesi o kadar yüksek ki, ND’yi giderme gayretinin asıl kendisini etkili bir şekilde antrenman etmeye izin veriyor. Pratiğin şartlarını acıyıcı yapmak amaca uygun değil, yoksa sonuç şüpheli olur ve, “savaş” şartlarında gayret etmeyi yetkinleştirme çalışması başarılamaz. Tabii ki, ben ormana gidebilir, orada koşabilir, okuyabilir, seks yapabilir ve sigarayı “bırakabilirim”, fakat tütüncü dükkanını veya aromalı sigaraları iştahla içen kız arkadaşımı görünce ben gene alışkanlığa boyun eğerim, bu da alışkanlığı ortadan kaldırma gayretinin eğitilmemiş olduğu anlamına gelir. Benim amacım, alışkanlığın “uyuduğu” şartlara koşmak değil, onunla korkusuzca yüz yüze karşılaşmak ve ortaya çıktığı her defasında gidermekten ibaret. Bu mücadelede ben kendi gayretimi “dökebilirim”, ondan ND’lerle savaşta yararlanmak için onu kusursuz oluncaya kadar “bileyebilirim”.

    ND’leri gidermek için büyük bir gayret harcamak lazım. Onu yetkinleştirmek, hissetmek – kolay olmayan, ancak çok enteresan bir mesele, ki ben yaşamak istemediğimi gideriyor ve istediğimi doğuruyorum! Bu beni en dolaysız, en açık bir biçimde değiştiriyor.”

     

    01-04) “Devreli algılama” pratiği son derece etkilidir – ND’leri mükerreren tekraryaşama ve giderme. Sen, defadan defaya (mesela, tetik rolünü oynayan bir fikir yardımıyla) alışık olarak ND’yi yaşadığın durumu oluşturabilir (veya hatırlayabilirsin) ve ND çıkar çıkmaz sen onu derhal gideriyorsun, neden sonra ND’yi tekrar doğuruyor, onu tekrar gideriyorsun ve böyle, gücünün yettiği kadar, güçlerin tükendiğinde ise – üstüngayret harcamayı ve bunun yanında coşkunluk, yönelim, beklenti yaşamayı öğren. Eğer, mesela, 50 devre sonra artık hiçbir ND ortaya çıkmıyorsa, demek, bu durumu sen %100 kullandın. Gelecek sefer ND’lerin ortaya çıkış otomatizmi daha zayıf olacak ve onları gidermek daha kolay olacaktır. ND yaşamak alışkanlığı hızla yanıp bitiyor böyle bir pratik esnasında ve, onları yaşamak veya yaşamamak – bu, tamamen senin isteğinin, senin sebatlılığının sorunu olduğu açıklığı kuvvetleniyor.

    Bazı hatıralar esnasında ortaya çıkan ND’leri devreli algılama – kör ve kesif NF’yi gidermek için güzel bir yöntemdir, ne de olsa negatif fonun birçok bileşeni başlangıçlarını yakın veya uzak geçmişin olaylarından alıyor. Mesela, sana tecavüz ettiler veya tecavüz etmeye kalkıştılar; veya “şefkatle seven ve özen gösteren” velilerin dövmüş ve azarlamış, bu sık olduğu gibi; veya sen çok güçlü bir suçluluk, utanç duygularını yaşadın vb. O zaman bastırılmış ND’ler hala da var olan kesif bir NF oluşturdular. NF’yi gidermek için duygusal cilalama pratiği var (ilerde bk.), fakat o hatıraların devreli algılaması da birçok şeyi değiştirmeye ve düzeltmeye muktedirdir. Böyle hatıralar kopuk, belirsiz olabilirler, ne de olsa sen onları unutmaya çalışıyordun, onun için ilkin bütün detayları canlandırmak lazım. Hatırlayabildiğin her ayrıntıyı yaz. Eğer tekraryaşama müddetince yeni ayrıntılar ortaya çıkarsa – onları tasvirine ekle. Bu olayı başından sonuna kadar hafızanda yeniden canlandır, o zaman bütün yaşadıklarını azami bir yoğunlukla yaşamaya çalış, bunlar ne olursa olsun: korku, dehşet, rezalet, utanç – ne olduysa, onu yaşa. Tüm bu yıllar sen bu olayın hatıralarını bastırıyordun, ND’lerden korunmaya çalışarak, ancak şimdi hedef tam tersine – onları azami bir yoğunlukta yaşamak, neden sonra kusursuz gidermek. Kendine, şimdiki senin bütün bunları yaşadığını, bu tecrübeyi edinmeye, ND’leri gidermede en üst ustalığa ulaşmak için kendinin seçtiğini tasavvur et. O olayı hatırlamanın, ya artık ND’leri uyandırmadığına, ya da onları kusursuz gidermeye ulaştığın zaman sen, olayın kendisinin ND’ye “sebep” olmadığını, sebebin ise onları yaşamak alışkanlığının, bazen de isteğinin olduğuna dair bir tecrübeyi ediniyorsun. ND’leri yaşamak veya yaşamamak – senin seçimin.

    Eğer direkt şimdi sende ND’leri gidermede antrenman yapmak için sevinçli bir arzu var, ancak güçlü ND’lerin şu an olmadığı bir durumdaysan, o halde hayal gücünü kullanmak mümkün, ki sadece gerçek değil, fakat hayal edilen (veya hatırlanan) bir olay da ND’leri belirme mekanizmasını çalıştırabilir. Mesela, kıskançlıkla çalışmak için kendi erkek arkadaşını başka bir kızın kucağında hayal et, bu hayali: “belli değil – o şimdi kiminle ve nerede. Ben, tabii, onun işinde olduğunu düşünüyorum, fakat o bir başkasıyla seks yapmak isterse, bunu öyle yapar ki, onun işinde olduğunu düşünmeye devam ederim” fikriyle destekleyip. Gerçek veya hayal edilen bir durum sonucunda ortaya çıkmış ND’ler arasında hiçbir fark yoktur, bu da hayal gücünü devreli algılama pratiği için kullanmaya izin veriyor.

     

    01-05) Sınırlı topyekün kontrol (STK) pratiği: 5 veya 10 dakika, ND’nin gölgesinin bile derhal giderilmeden önünden geçmemesini her saniye takip ediyorsun. STK:

    1) tüm ND’leri ayrım yapmaksızın toyekün gidermek için gayret etme;

    2) en zayıf ND’leri bile ortaya çıkarma ve giderme;

    3) ND’lerden her zamankinden daha yüksek hürriyet halinde bulunma;

    4) zamanın sıkılaşması, uzaması, daha yoğun ve enteresan bir hayat, tecrübesini veriyor.

    STK – bu, bütün güçlerin konsantre edilmesi, yüksek heyecan, tam mobilizasyon. En küçükten başla – bir dakikadan. Eğer ben, ND’siz bir saat yaşamayı planlar, fakat onları aniden gidermeden her defasında yaşarsam, o zaman yenilgiye uğrarım, yönelim zayıflar, şüphecilik güçlenir. Eğer ben sadece bir dakika için girişiyor ve bunda başarıya ulaşıyorsam – o zaman bu, bir zafer, ND’lerden her zamankinden daha yüksek hürriyet tecrübesi, pratiğe devam etmek isteği meydana geliyor.

    STK esnasında ND’leri, sanki bu, kaybetmek yasak olan senin son savaşın gibi, ortadan kaldır. İster – kendi içinde bir şeyler bağır, ister – tüm kasları ger, ister – parmağını ısır, ne istersen yap, fakat teslim olma, ND’leri gidermeyi durma. Tersyüz ol, ND’lerin yaklaştığını duyar duymaz. Alışkanlık kırılmalıdır, ne pahasına olursa olsun, sonra ise ND’leri yabancı jestler, bağırmalar ve saire olmadan gidermeye öğrenirsin.

    Durumsal kontrol (DK) pratiği: gününü, belli bir duruma özgü ND ve NF’lerin tezahür ettikleri tipik durumlara bölüyorsun. Apartmanın girişinden geçerken sıçan kokularından tiksinme duyuyorsun, işe gitmeye hazırlanırken ise – amirlerinin düşüncelerinden dolayı kaygı v.s. Bari bir, fakat kesin, belirli bir başarıyı kazan, artık geri vermeyeceğin bari bir alanı zaptet, onu ND’lerin iktidarının altından kopar. Düşmeler ve kalkmalar, hayal kırıklığı ve buluşlar olacak, fakat daha sonraki durumları ND’lerden temizleme artık biraz daha kolay verilir. Eski sen artık yok, başka sen vardır, çünkü “sen” – bu yerdeki algıların toplamı olmaktan başka bir şey değildir. Sen, eski hayatınla artık yaşamıyorsun, çünkü algıların değişimini meydana getirdin ve, eğer istersen, değişmeye devam edebilirsin. Bu değişme – sevinçli bir arzunun, onun gerçekleştirmesindeki sebat ve azmin sonucudur.

    Senin elinde – istediğin algıları elde etme ve istemediklerini gidermenin sade ve etkili metodu, ve sıçan kokan apartman girişi “esinli faktör”e (EF) dönüşür, yani apartman girişinin algısı ES ile rezonans eder. Ve, diğer algılar arasında ES payı ne kadar çok olursa, o kadar çok şey EF’ye dönüşmeye başlar.

    EF – bu, bir düğme algı, ES’lere götüren trigger (özellikle, ES’leri yaşamak için sevinçli arzunun varlığı halinde). Onunla herşey olabilir – çalkantılı deniz, yüksek dağlar manzarası, hayvanlar, bitkiler görüntüsü; sözler, insanlar, melodi v.s. Mesela, sen okyanusa bakıyor, ES yaşıyorsun. Büyük bir böcek uçarak geliyor ve başının üstünde dönüp duruyor, ellerine, karnına sokuluyor ve derken bu, ES’lerin üzerine sadece eklenmiyor, fakat sanki aptallığın perdesi yırtılıyor, bir baraj yarılması, iki algının keskin rezonansı meydana geliyor ve sen böceğe karşı parlak bir şefkat duyuyorsun, böceklere karşı her zaman ya ilgisiz, ya da onlara karşı hatta bir antipati duyduğuna rağmen. Bu andan itibaren uçan böcek görüntüsü senin için bir EF oluyor.

    EF’yi taşıma mekanizması vardır – bir ES için olan EF, bir başka ES için EF oluyor.

    Ben, bütün EF’lerin listesini oluşturmayı tavsiye ediyorum – böyle bir fiksaj onun gücünü sağlamlaştırıyor.

    EF’nin tasvirinde onun rezonans edici özelliğini artıran detaylar büyük bir önem taşır ve, onları diğer hatıraların yığınından önceden ayırmak her zaman kolay olmadığına göre ben herşeyi bütünüyle tasvir etmeyi, sonra da önemli olanını ayırmayı tavsiye ediyorum. Mesela, şöyle bir EF var – senin suratlarla beraber kanepede oturduğun ve parlak bir ES yaşadığının hatırası. Sen bu durumu tasvir ederken bir detayın çok önemli olduğunu ansızın keşfediyorsun: bu da, örtüdeki kahverengi fillerden oluşan bir resim. Bunu akli olarak sen izah edemiyorsun, onun için ilkin bu unsuru önemsiz bir detay gibi tasvirden çıkarmak bile istiyordun.

    EF herşey olabilir – aptal saldırgan bir insan, sokaktaki pislik, sıkışık bir tren, reklam afişi, klozetteki sigara izmariti – herşey. Kederlenmeler ne kadar daha kusursuz gideriliyorsa, ne kadar daha çok ES varsa, o kadar çok algı senin için EF oluyor. Önceleri trende can sıkıntısından ölüyordun, şimdi ise dakikalık fiksajı, duygusal cilalamayı, isteklerin ifadesini yapıyorsun, mefhumları inceliyorsun, ND’leri gideriyorsun v.s., ve bir ay sonra derken rahatsız ve sıkışık tren algısının EF’ye dönüşecek kadar gayretler, ES’ler ile çok sıkı iç içe geçtiğini keşfediyorsun. Eğer önceleri aptal ve alelade yüzlere bakarak sen NT yaşıyordun, onu kusursuz gidermeye başladıktan sonra aptal insanlar senin için EF oldular.

    Sen, ev veya ofis duvarının arkasında neler olduğunu daima “biliyorsun” – orada can sıkıcı meslektaşlar veya komşular oturuyor ve can sıkıcı işlerle uğraşıyorlar. Oysa uzaklarda bir duvarın arkasında Kirpi’nin, Bodhi’nin, Fyord’un, diğer pratikçilerin de, düz yüzlü bir okyanusun da, parlayan dağ tepelerinin de olduklarını sen biliyorsun. Fakat alışkanlık itibariyle sen EF olan şeyi değil, tasavvur etmeyi alıştığın şeyleri hayalinde destekliyorsun. Bu alışkanlığı değiştirmek mümkün.

     

    Ben, algıları değiştirmek için yaptığın çalışmaların hakkında ayrıntılı rapor incelemelerini, senin mücadelenin tasvirlerini içeren ayrıntılı günlüğü sürdürmeyi tavsiye ediyorum. Defter ve kalemle kaynaşmak gerekiyor. Neler yaptın, neler oldu, neler olmadı, nasıl keşifler, ilginç gözlemler oldu, gayret etme sürecinde ND ve ES’lerin yoğunluğu nasıldı v.s. – ayrıntılı olarak “Tasvirler ve fiksajlar” bölümüne bk. Sen, mesela, derhal giderilmiş ND’leri, 2-5 saniyede giderilenleri ve giderilmemiş olanları (eğer ND 5 saniyeden fazla sürmüşse) ayrı işaretlerle işaretleyebilirsin. Tecrübenin yazılı fiksajı şüpheci fikirler için bir karşı ağırlık olur, böyle problemleri çözmek – senin gücünün yetkisinde olduğunun karşı konulmaz bir kanıtı olur. Böyle bir günlükte çevredekilerin (ki onlar sana karşı saldırı duymaya başlayabilirler) bilmesi istenmeyen yazıları bulunduracağına göre, maksimum samimiyete ulaşmak için, kayıtlarını parolalı file’larda tut – mesela, Word programında. Bunun yanısıra parola, aşağıdaki parametrelere uygun olmalıdır – 10 sembolden daha az olmamak, basit kelime parçalarından oluşmamak, baş harfleri, rakamları ve @#$%^&* gibi özel sembolleri içermek.

    Somut ND’leri araştırma, onları sınıflandırma, onların daha etkili bir şekilde teşhis edilmesi ve giderilmesine yardım ediyor. Misal için sinirlenmeyi ele alalım. Sinirlenme ve memnuniyetsizlik, gayreti üretmek için bir poligon olarak çok elverişlidir, çünkü sık belirirler, açık ifade edilirler, öyle güçlü bir mefhumsal dayanağa sahip değiller, mesela, kıskançlık veya acıma gibi.

    (Negatif tavır, memnuniyetsizlik, sinirlenme, saldırı, kin – hep aynı ND’nin farklı yoğunluk dereceleri, asıl onun içindir “sadece” negatif tavrı yaşayan biri, her an kini gösterebilen bir insan olarak karşımıza çıkar).

    Ortaya çıkmış her somut sinirlenmeyi belirli bir kategori ile kıyaslamak mümkün, neden sonra artık gidermek. Tabii ki, bunun yanında kusursuz gidermeyi (yani yarım saniye – bir saniye içinde) elde etmek imkansız olacak, onun için ND’yi sınıflandırma ile sadece başlangıç aşamasında, onun belirme karakterinde tam açıklık olmadığı zaman uğraşmak amaca uygundur. Somut ND’yi giderme hızı arttığı zaman ve, ortaya çıkmasından giderilmesine kadar sadece iki – üç saniye geçeceği zaman, duyguyu kategori ile kıyaslama etkili olmaktan çıkar ve bu halkayı zararsız atmak mümkün olacaktır, fakat başlangıçta kategorilere parçalama bir avantaja sahiptir, çünkü bu kategoriyi ve onun niteliksel farklılıklarını belirlemek için sen ND’nin tüm belirme yönlerini oldukça büyük bir dikkatle gözden geçirmek zorundasın ve böylece sen onu günlük hayatta iyi farketmeye öğreniyorsun, ki bu olmadan giderme imkansızdır.

    Mesela, bütün sinirlenme eylemlerini, onun ortaya çıktığı durumların tipine göre tasnif etmek mümkün:

    a) diğer insanların istenmeyen davranışları

    b) kendinin istenmeyen davranışları

    c) şartların istenmeyen bir araya gelmesi

    d) nesnelerin istenmeyen “davranışları”

    e) “bütün dünyaya” genel sinirlilik

     

    Alışkanlık olarak sinirlenmenin meydana geldiği tüm durumları aynen tasvir etmek pek o kadar da önemli değil, çünkü onun bir durumda giderilmesi, onu bütün diğer durumlarda da farketmek ve gidermek yeteneğinin genel büyümesine yol açıyor.

    ND’yi giderme eylemini, ND’leri giderme davasını tam bir zafere ulaştırmak kararlılığının doğurulmasıyla, er ya da geç ES’lerin gelip herşeyi kendisiyle dolduracaklarına güven ile bitirmek amaca uygundur.

    Duyguları iki sınıfa ayırmanın bir yöntemi daha, izleme, fiksaj, araştırma sonucunda onların belirme karakterinin nasıl değiştiğinde olan farka dayanıyor. Biri zayıflamaya ve erimeye başlıyor, diğeri – güçlenmeye, katmanlaşmaya ve derinleşmeye. Birinci veya ikinci davranış tipine göre biz onları şartlı olarak “negatif” ve “pozitif” diye adlandırabiliriz. Benim daha önce “negatif” olarak tanımladığım duyguların bu ayırıma göre de negatif olmaları enteresandır. PD’ler kendini iki türlü gösteriyor. Onlardan bazıları gene dağılıyor, özellikle ND’lerin tam karşıtları (mesela, “kayıp acısı – sahip olma sevinci”). Diğerleri katmanlaşmaya başlıyor, yani bundan önce bir PD’yi farkettiğin yerde sen birkaçını farketmeye başlıyorsun. Onlardan bir takımı dağılıyor veya onları gidermek isteği ortaya çıkıyor, diğerleri ise, tam tersine, kuvvetleniyorlar, onları daha sık yaşamak isteği meydana geliyor ve giderek böyle bir temizleme sonucunda ES’ler belirmeye başlıyorlar. Duyguların bu özelliğini ND’leri gidermek için kullanmak imkansız olduğuna dikkat etmek istiyorum, çünkü senin tarafından gözlemlendiği zaman zarfında ND, bir yığın diğer ND’leri doğurmaya, NF’yi güçlendirmeye yetişir ve sonuçta giderilmez, başka bir algı ile değiştirilir, ancak algıların devamlı değişmesi her halde meydana geliyor ve, gördüğümüz gibi, bu ND’lerin kesilmesine getirmiyor. Böyle bir “pratiğe” genellikle kendini aldatma ile uğraşan ve aslında ND’lerden vazgeçmek istemeyenler başvuruyorlar.

    Pratikteki farklı istikametleri bağdaştırmak çok etkilidir – kafadan uydurulmuş bir çizelgeye göre değil, şu an ona karşı ilginin, sevinçli arzunun var olduğu şeye uygun olarak. Hatalıdır düşünmek: “işte ilkin ND’leri giderir, sonra da mefhumları ve arzuları ele alırım”. Kederlenmeler birbiriyle çok sıkı iç içedir ve hiçbir zaman önceden bilmiyorsun – yarmanın nerede meydana geleceğini, böyle bir şey meydana geldiğinde ise, sanki bir bez parçasından ipi ucundan tutup çekiyorlar – kumaş, sadece ipi tuttuğun yerde seyrek olmuyor, tüm genişliği boyunca da böyle bir şey meydana geliyor. Herhangi bir noktada kurtuluşa varış, algıların bütün spektrumunda yankılanıyor ve çoğu kez ND’leri gidermedeki gelişmenin bir sıra mefhumun derken açıkça yalan, ve tam tersine, olmalarına götürdüğü oluyor. Kitap art arda yazılmıştır – paragrafı paragraf izliyor, başka türlü olmaz, ancak pratikte her zaman sevinçli arzuları kılavuz edin.

    Benim pratikçileri inceleme tecrübeme göre, saldırganlığa eğilimli insanlar, kendini acımaya (KA) alışık olanlara nazaran çok daha az şansa sahiptirler. Küstah, asabi, saldırgan bir insan, KA yaşayan birine göre kendi algılarını araştırmaya çok daha az yeteneklidir. Saldırganlıkla gerçek mücadele ancak onun en zayıf formlarını bile (hafif memnuniyetsizlik, zayıf sinirlenme) gidermeye tabi tuttuğun zaman başlıyor. Memenuniyetsizliğin veya negatif tavrın zayıf bir gölgesinin bile topyekün kontrolü ve giderilmesi, kendi halinin dakikalık fiksajı (memnuniyetsizliğin yoğunluğunu 1’den 10’a kadar olan ıskalaya göre her dakika değerlendirilmesi) – ancak böyle bir yol ile sen saldırganlıktan kurtulmak şansını elde ediyorsun. Saldırganlık her formda – korkunç bir intan, negatif duygularla hastalanmanın en ağır şeklidir ve sana hayatının her dakikası için ölesiye bir mücadele gerekecek, eğer onu yenmek istiyorsan. Hiçbir yol, hiçbir pratik, hiçbir manevi arayış – aslında hiçbir şey mümkün değildir, saldırganlık giderilmediği müddetçe.

    “Divan pratiği”  esnasında, yani “seraya” benzer şartlarda, güçlü sinirlendiriciler olmadığı zaman, yanında sana sempatik olan insanlar bulunduğu zaman veya eğer doğada yaşıyorsan ve kederlenmiş insanlarla hemen hemen etkileşimde bulunmuyorsan vs., ND’lerin kusursuz giderilmesini elde etmek gayet kolaydır. Fakat uzun süren bir divan pratiğinde çoğu kez bir kriz meydana geliyor – bu özellikle pratiğin başında muhtemeldir, ES’leri yaşamak için olan alışkanlık daha çok ufak olduğu zaman. “Kriz” terimiyle ben şöyle bir hali adlandırıyorum, ki böyle bir hal esnasında belirgin kederlenmeler yok galiba, fakat diğer taraftan parlak ES’ler de yoktur. Anlaşılır değil – neye başlamak, nereye hareket etmek. “Hiçbir-şey-olmuyor” güçleniyor, coşkunluk, beklenti kritik düşük seviyeye iniyor. Bu durumda “aktif aramaya” başvurmak lazım – bu, çok kalın ND ve NF tabakalarını meydana çıkarmaya izin veriyor, ki onlar sadece uygun sinirlendiriciler olmadığı için belirmiyorlardı. Bu, ND’leri giderme kusursuzluğunu zor ve çok zor durumlarda, negarif tepkime otomatizmini gidermek özellikle zor olduğu zaman, antrenman etmeye izin veriyor.

    Aktif aramayı gerçekleştirmek için, kendini diğer insanlar tarafından olan negatif tavrın darbesi altına koymaktan ibaret olan “sosyal deneylere” (SD) başvurmak en çok amaca uygundur. Bunun yanısıra, geri çekilme yollarını, kendini savunma varyantlarını, seni çevreleyen mekanizmalarla (bunlar arasında insanların davranış mekanizmalarıyla da) manipüle etme usullerini özenle düşünmek amaca uygundur, insanlar tarafından olan negatif tavrın istenmeyen sonuçlara getirmemesi için. Onun için hususiyetle kanuna uymak istenilir, zor durumlarda hukuk sisteminin mekanizmalarını kullanmak imkanına sahip olmak için.

    Basit SD örnekleri:

    *) mağazaya gelmek ve malın parasını en ufak bozuk para ile ödemek. Kanuna göre satıcı her parayı kabul etmek mecbur, çünkü bu yasal ödeme aracıdır. Pratikçide meydana gelen ND: satıcı ve diğer müşteriler tarafından saldırı korkusu.

    *) taşıtlarda yer vermemek. Pratikçide meydana gelen ND: utanç, saldırı korkusu.

    *) metro vagonundan kirli elbise ile geçmek ve dilenmek. Meydana gelen ND: utanç.

    *) tanımadığın insanlar takımında aptal rolünü oynamak. Meydana gelen ND: kendi kusurluluk duygusu, kırgınlık, öfke.

    Kitabımın birçok okuyucuları SD’yi uygulama fikrine negatif tepki gösteriyorlar, pratikçilerin böyle bir şekilde sadece kendi ND’lerini gidermede antrenman yapmadıklarını, fakat bunun yanısıra etraftaki insanlarda da ek ND “çağırdıklarını” sanarak. Ancak ben, şu aşağıdakilerden hareket ediyorum:

    a) bir kimsede ND “çağırmak” imkansızdır – ND’leri insan kendisi yaşamaya seçiyor ve onlardan kurtulmaya hiç de istemiyor. Bunda ikna olmak çok kolay ve ben, bunu yapmayı ısrarla tavsiye ediyorum: herhangi bir insana (ilk raslanan veya senin iyi bir tanıdığın olan) ND’leri yaşamamak tarzının var olduğu hakkında anlat ve sor – o, bunu elde etmek istiyor mu? %90’dan sen redd cevabını ve, “ND’siz, insan ceset oluyor” giibisinden bir vecizeyi duyarsın. Kalan %10 ND’leri yaşamamak istediklerini kısmen kabul ederler. Onlara DYP teknolojisi hakkında anlat ve bir iki gün sonra sor – sonuca ulaşmak için onlar neler yaptılar. Detaylı bir şekilde anlatsınlar – neler yaptılar, neler oldu, neler olmadı, nasıl keşifler, gözlemler oldu, bununla ilgili olarak nasıl sevinçli arzular meydana geldi v.s. Cevapları, tam bir sessizlik olacak – hiçkimse parmağını bile oynatmaz. Bu da, çok nadir bir istisna dışında hiçkimsenin ND’lerden kurtulmak istemediğini ispatlıyor.

    (ND’yi “suratta”, yani ND’leri kusursuz gidermek isteyen ve, ısrarla ve azimle bunda antrenman yapan bir insanda, “çağırmayı” dene – bunu yapamayacağını görürsün, hatta ona hakaret edecek, onu azarlayacak, tehdit edecek, onunla dövüşeceksen bile.)

    b) insanlar DAİMA, devamlı olarak ND veya NF yaşıyorlar, ki eğer onları herhangi bir anda yaşamıyor olsalardı, hemen o anda parlak ES’leri yaşarlardı. O halde ne farkeder – satıcı bir müşteriye mi veya bir başkasına mı kızacak? O, müthiş bir can sıkıntısı mı veya sinirlenme mi yaşayacak? Bundan fazlası, birçok insan, can sıkıntısından çok sinirlenme ve saldırganlık yaşamayı seçer.

    c) SD’yi uygulayan bir pratikçi diğer insanlarda ND’lerin meydana gelmesi için bir istek duymuyor. O, insanların kendi içlerinde ürettikleri mekanizmaların bilgisini kullanıyor ve, belirli bir davranış sonucunda belli bir negatif tepkinin olacağını biliyor ve bunu kullanıyor. Fakat, eğer basmakalıp bir sinirlenme yerine bir kimse derken gülümser ve en azından bir dostluk duyarsa, o zaman pratikçi, şüphesiz, bu insana karşı sempati ve ilgi duyar (bu SD’yi uygulayamayacağına bakmadan).

     

    Duygusal cilalama (DC) pratiği, NF ve küçük ND’leri gidermek için son derece etkilidir. Bu pratiğin eşsiz özelliği şundan ibaret: o, senin şu an farketmediğin ve sadece ES’lerin yokluğundan onun varlığına dair hüküm verebildiğin bir NF’yi bile temizlemeye izin veriyor. DC, senin hiçbir ND kaydetmesen de, yine de ND’leri gidermek için gayret etmenden ibaret. Sen, ND’leri gidermek için gayret etme tecrübesine artık sahip olduğuna göre, bu gayretleri, farkedilen ND’lerin yokluğu halinde bile doğurmak senin için zor değildir. DC gayretlerini, ister bir çizelgeye göre (mesela, 10 dakikayı aralıksız bir DC için ayırarak), ister de onları belirli olaylara bağlayıp (mesela, yanından geçen bir insana herhangi bir bakışa – ki büyük bir ihtimalle bunun yanısıra NT’nin en küçük bir fışıltısı vardır) meydana getirmek mümkün.

    Ben, DC’ye bir diş fırçalamasına, gerekli bir profilaksiye gibi bakmayı tavsiye ediyorum. Aralıksız bir esinli fonu yaşamadığın müddetçe DC pratiği etkili olur ve o, hiçbir zaman fazla olmaz.

    DC üzerinde daha katı yoğunlaşmak için görsel imajlarla desteği kullanmak ve kuvvetlendirilmiş duygusal cilalama (KDC) pratiğini uygulamak mümkün:

    1)   her soluk almaya karnın aşağısından göğsün ortasına doğru yükselen bir ışık akımı imajı doğuruluyor. Akım imajı “elle tutulur”, “lüzucetli” olsun, onun ışıması ise – parlak, yoğun.

    2) her soluk vermeye bütün algıları farketmeden giderme gayreti doğuruluyor. Göğsün ortasından her tarafa yayılan ve yolunda her şeyi silip süpüren ışığın güçlü bir patlaması imajıyla eşlik ediliyor.

    3) fiksajı kolaylaştırmak için KDC’yi eylemlere, serilere ve devrelere bölmek amaca uygundur. Eylem – bu, bir soluk alma-soluk vermeye olan KDC’nin bir eylemidir. Seri – aralıksız birkaç eylem art arda (en az 50 tavsiye ediyorum). Devre – aralarında fasıla olan birkaç seri (günde en az seri tavsiye ediyorum). Belirli uzunlukta bir tespihin kullanımı hesaplamalarla pek fazla oyalanmamaya izin veriyor.

    4) her devreyi, yapılan gözlemlerin yazılı fiksajıyla bitirmeyi tavsiye ediyorum, KDC esnasında alınan notları kullanarak.

    5) gün boyunca istediğin kadar devre uygulamak mümkün.

     

    ND’leri uykuda giderme gayet mümkündür, bu hiçbir güçlük arzetmez ve bunun için kendini uykuda idrak etmeyi bilmek gerekmiyor, sadece uyanıkken pratik ile o kadar ısrarla ve samimiyetle uğraşmak yeterli, ki ND’leri gidermek alışkanlığı otomatik olarak rüyada da belirir. Pratik, otomatik rüyaların içine ne kadar daha fazla sızıyorsa, onların bilinçlilik seviyesi o kadar daha yüksek oluyor, bilinçli rüyalar (BR) tecrübesinin meydana gelme ihtimali ve onun tek olmayacağı ve çok enteresan olacağı ihtimali o kadar daha yüksektir, çünkü: a) sende, uyanıklığı oluşturan algılar dünyasından bir veya iki misli daha engin ve çeşitli bir dünyayı incelemek imkanı ortaya çıkar, b) BR’de çok parlak ve çeşitli ES’leri yaşamak çok daha kolay. Daha ayrıntılı olarak ilgili bölüme bk.

    ND’leri giderme pratiğinin yan sonuçları arasında – ND belirmelerini başka insanlarda farketmek artan kabiliyetidir. Sen, bu belirmeleri etraftaki insanlarda fevkalade bir açıklık ve kolaylıkla farkedeceksin, sanki onlar bunu seslerinin bütün gücüyle bağırıyorlar. Sen insanları duyguları hakkında herşey yazılmış açık bir kitap gibi görmeye başlarsın. ND’leri yaşadığı gerçeğini hiçkimse senden saklayamaz, ki bu en küçük hareketlerde, jestlerde, ses tonlarında, yüz ifadelerinde, kelimelerde bile beliriyor. Üstelik, şu an ND yaşadıklarını aşağı yukarı her zaman kesin olarak inkar edecekleri şaşırtıcı gelir ve, onlara bakarak, insanların ND’lerin, samimiyetsizliğin, aptallaşmanın  nasıl dehşet verici bir karışımında yaşadıklarından sen bütün açıklıkla kendine hesap verebilirsin.

    “Uygunsuz şartlar” önündeki korkuyu gidermek amaca uygundur, çünkü “uygunsuz” olarak, ortaya çıkan ND’leri gidermek ve ES’leri yaşamak alışkanlığının sende hala oluşmamış olan bir durumu adlandırıyorlar. Sen, eğer her türlü durumda ND’leri gidermeye ve ES’ler için mücadele etmeye hazır olursan, o zaman spazmodik korkular ve ihtilaçlı kaçış yerine şartları değiştirmek için sevinçli arzular belirmeye başlar, ki bu şartlar, tecrübenin gösterdiğine göre, durumun ilginç bir gelişmesine getiriyorlar.

    “Hiçbir-şey-olmuyor” gibi kederlenmiş hallere düşmeler artık eskisi gibi yaşanmıyor, eğer hedefe ulaşmada ısrar ve kararlılık belirmişse. Böyle bir hali “sıfırlı sonucun sevinci” olarak adlandırayım. Bu, ısrarın belirdiğinden ve, ES’lerin geçici yokluğuna rağmen bile geri çekilmeyeceğinde olan açıklığın varlığından sevinç.

     

    Algının giderilmesi sürecinde üç düğüm nokta vardır: 1) onu [algıların bütün toplamı arasında] yaşamayı bırakmak isteğinin varlığı gereği ayırmak ve istenmeyen olarak belirlemek; 2) onu “ben”, “benim” olarak tanımlamayı bırakmak ve ayrı istenmeyen bir algı olarak ele almaya başlamak; 3) gayret harcamak, istenmeyen algıyı gidermek.

    Birinci halka çok basit. Üçüncüsü sadece ilk bakışta en zor gibi geliyor, fakat gerçekte arzuların çatışması şartlarında gayret etme tecrübesi sende artık mevcuttur ve bu gayretler, “sen” bunu istediğine, bunun “senin” ilgi alanına girdiğine emniyet olduğu zaman sevinçlidir, beklenti ile eşlik ediliyorlar ve o zaman engel olan istek “benim” mefhumsal tanımlamasından çıkarılıyor ve kolayca aşılıyor. Aynen öyle de pratikte – giderilen algı yavaş yavaş “ben” mefhumunun kalkanı altından çıkarılıyor ve onu giderme gayretleri daha etkili oluyor. Bundaki açıklığa ulaşma, bu süreci araştırmak, istenmeyen algıyı “ben” tanımlamasının altından etkili çıkarma metodlarını aramak isteklerinin belirmesine izin veriyor.

     

    01-06) ND’leri giderme gayretinin rezonans eden bir tasviri daha – “dikkati döndürme” (DD), ve ilgili pratik, “dikkati döndürme pratiği” olarak adlandırılıyor. Ben, ilk başlarda “dikkati döndürme” deyişini ND’leri giderme gayretinin tasviri için kullanmak amaca uygun olduğunu sanırım, çünkü “dikkat” kelimesi son derece sağlam bir biçimde dilimize girmiştir – aynen bunun “geçmiş” kavramıyla olduğu gibi, halbuki yüzeysel bir analiz bile herhangi bir algının, o nasıl olursa olsun, daima şimdi var olduğuna dair bir açıklığı edinmek için yeterlidir ve “geçmiş” – sadece, terkiplerinin içine “oldu” kelimesinin girdiği fikirlerin toplamını belirten bir kelimedir. “Dikkat” ile de öyle. Ben, “ben ineğe dikkat ettim” dediğim zaman bu, bu yerde olan inek algısının özellikle yoğun ve istikrarlı bir şekilde belirmeye başladığı anlamına gelir.

    Burada, “dikkat” kelimesiyle birlikte sık kullanılan “konsantrasyon” kelimesini de tanımlayayım. Eğer bu yerdeki zaman birimi olarak 10 farklı algı (birkaç nesnenin görsel olarak algılanması, fikirler, duygular) varsa, başka böyle bir zaman biriminde ise – sadece 5, o zaman ben “seçilmiş obje üzerinde dikkat konsantrasyonunu güçlendirdiğimi” söylüyorum veya kısaca – “onun üzerinde konsantre oldum”. Böylece “konsantrasyon” kelimesine belirli bir anlam vermek mümkün ve bu anlamı kullanmak amaca uygundur, çünkü sık olarak algıların ancak sınırlı miktarını belirli bir anda algılamak isteği ortaya çıkıyor, mesela, sadece ES’leri algılamak veya sadece belirli bir konu hakkında konuşmaları. Eğer algının biri üzerinde konsantre olmak isteğine rağmen çoğunlukla başka bir algı yaşanıyorsa (mesela, mekanik alışkanlık olarak), biz “dikkatin zaptedildiğini” söylüyoruz, eğer ise istenen algı üzerinde konsantre olmak yerine farklı algıların karmaşası mevcut, biz dikkatin “dağınık” olduğunu söylüyoruz.

    DD pratiği şundan ibaret: herhangi karışık oyalanmalarla (ND, veya mekanik arzu, veya mekanik iç diyalog (İD), veya görsel karışık algılar vs. ile) zaptedilmiş dikkat, “objeden koparılarak” “geri döndürülüyor”, neden sonra ya serbest bir halde “bırakılıyor”, ya da istenen algıya “yönlendiriliyor”. Algılar diliyle söylersek DD pratiği, bir algıyı bir başkasıyla değiştirmekten ibaret, fakat “zaptetmeler” ve “döndürmeler”in imgesel dili, algıları değiştirme alışkanlığını yetkinleştirmek için etkili olabilir.

    Mekanik düşünceler, dikkati kısa keskin bir vuruşla çalıyorlar, martının balığı yakaladığı gibi, onun için burada çok hızlı ve konsantreli bir gayreti karşı koymak amaca uygundur. ND’ler, dikkati şiddetle, kabaca çalıyorlar, köpekbalığının bir et parçasını paraladığı gibi, onun için çok güçlü, azgın bir gayreti karşı koymak amaca uygundur. Mekanik arzular, sessiz bir sakağı ile çalıyorlar, her zaman hızlı değil, fakat her zaman zaferlerinden tam bir emniyet ile – Roma alaylarının Kartaca’yı muhasaraya gittikleri gibi, onun için fil gibi dayanıklı bir gayreti karşı koymak amaca uygundur.

    DD esnasındaki algıların “stenogram”-fiksaj örneğini getireyim:

    *) her türlü faaliyeti durduruyorum, oturuyorum, hiçbir şey yapmıyorum, İD ve ND’leri gideriyorum

    *) açıklık hali meydana geliyor

    *) açıklık hali bulanıyor, dağılıyor

    *) aleladelik hali geliyor

    *) çatal – ya aleladeliği gidermek ve açıklığa dönmek, ya da aleladeliğe kapılmak. Aleladeliğin mekanik arzusunun ES’ler arzusuna ağır bastığını varsayalım

    *) izlenimlerin spazmodik arzusu ortaya çıkıyor, aleladeliği “boğmak” için

    *) dikkatin yapışacağı objenin arayışı başlıyor

    *) objenin biri bulunuyor ve dikkat ona yapışıyor

    *) aleladelik geri çekiliyor, memnunluk, ilgi vs. ortaya çıkıyor

    *) az bir zaman sonra bıkma, yorgunluk, memnuniyetsizlik, ilgi kaybı geliyor. Alelade hal geri dönüyor

    *) yeniden aleladeliğin mekanik arzusu ES’ler arzusuna ağır basıyor

    *) yeni izlenimlerin mekanik arzusu ortaya çıkıyor, yeniden aleladeliği tıkamaya denemek için

    *) yeniden dikkatin uygulanması için bir obje bulunuyor

    *) “aleladelik – izlenimler arayışı – memnunluk – bıkma – yorgunluk” kapalı dairesini gidermek isteği, onu desteklemeye devam etmek isteğine üstün geliyor, dikkati döndürme gayreti yapılıyor – dikkat, objeden koparılıyor, döndürülüyor ve, ya serbest bir halde “bırakılıyor”, ya da esinli faktöre ( çağrışımsal olarak ES’lerle ilgili trigger algı) yönlendiriliyor

    *) izlenimlerin kaybından acıma ortaya çıkıyor

    *) acımayı gideriyorum

    *) yeniden alışkanlık olarak aleladelik belirmeye ve sağlamlaşmaya çalışıyor

    *) aleladeliği gideriyorum – bunun mütehavvil bir başarıyla yapıldığını varsayalım

    *) izlenimlere karşı spazmodik hırs yeniden ve yeniden beliriyor

    *) yeniden ve yeniden sabırla dikkati döndürmeye devam ediyorum, her defasında izlenimlerin kaybından acımanın meydana geldiğine bakmadan, ki onu da gideriyorum

    *) böyle bir sıra devrenin yapılmasından sonra şiddetli bir yorgunluk geliyor, ancak o çok hoş, sağlıklı bir yorgunluk olarak yaşanıyor

    *) esinli fon meydana geliyor ve güçleniyor

    *) göğüste bir dolup taşma, aşırı bir genişleme hissi meydana geliyor

    *) aleladelik ve açıklık hallerinin kaleydoskopik değişimi – aleladelik aniden harikulade bir derinlik ve tazelik heyecanına değişebilir ve, tersine

    *) yoğun “aşırı genişleten” hisler, “dinlenmek” ihtiyacına getiriyorlar

    *) “dinlenmek arzusunun” – bu, dağınık dikkatin, aleladeliğin alışık haline dönmek mekanik arzusunun olduğunda kendime hesap veriyorum

    *) “dinlenmek” arzusunu aşmaya yönelik bir ısrar meydana geliyor ve saire

    İzlenimlere karşı mekanik arzuyu (İKMA) gidermek, bu arzu ne kadar daha güçlüyse, o kadar daha zordur, o da, aleladeliğin, can sıkıntısının fonu ne kadar daha yoğun ve alışıksa, o kadar daha güçlüdür ve bu aleladelik ve can sıkıntısı fonu çoğu kez tespit edilmiyor bile, ki negatif dominant konumundadır. İKMA’dan dikkatin döndürülmesi – son derece zor bir iş. O, bütün gücünü alıyor ve bazen çok gergin “kovülsiyonlar” yaşıyorsun ve bu, NF’yi boğmaya çalıştığın izlenimlerin iğnesinde nasıl sağlam bir biçimde oturduğunu bir kez daha gösteriyor. DD pratiğinin başlangıç aşamasında hiçbir-şey-yapmamanın (sadece oturmanın veya kanepede uzanmanın) bir veya iki saati bile – ıztırap, güçlü bir NF ile yüz yüze çarpışmanın gerçek bir işkencesidir. Ben, DD’ye ara sıra algıların stenogramını tutmakla eşlik etmeyi tavsiye ediyorum, bu yukarıda tasvir edildiği gibi, yani DD esnasında bütün olup bitenleri kaydetmek. Bu, olup bitenlerde bir açıklığı elde etmeye, sonuçları takip etmeye izin veriyor. Notlarını ve hislerini karşılaştırarak sen DD pratiğinin her gün daha az ıztırap verici olduğunu ve daha sık ES fışkırmalarıyla, beklenti, bu tecrübeye karşı ilgi ile eşlik edildiğini görürsün – narkomani, yavaş olsa da, ancak aşılıyor.

    DD esnasında hüzün, yeis, sebepsiz saldırganlık, sonsuzluğuyla bastıran keskin yalnızlık nöbetleri meydana gelebilir. Bu, bütün bu ND’lerin senin dominantlı negatif fonunun bir bileşeni oldukları ve şimdiye kadar hep belli etmeden seni zehirledikleri anlamına geliyor, ancak şimdi onlar beliriyorlar ve onları gidermek mümkün. İKMA’dan vazgeçerek sen kendini “izlenimler” adındaki uyuşturucunun enjeksiyonundan mahrum ediyorsun ve, “kırılmalar” (hastalıklı haller) başlıyor, bari biraz izlenim istenir ve, eğer buna kapılmak olursa, küçük bir ölüm yaşıyorsun – “daha iyi” oluyor gibi, fakat aynı anda grilik ve ND iki kat artan bir şiddetle üzerine çöküyorlar. Kendinin bağımlı olduğunu itiraf etmek, ES’lerin yaşanmasına engel olan bağımlılığın giderilmesine bütün bir ciddiyet ve kararlılıkla başlamaya izin veriyor.

    DD pratiği esnasında zaman inanılmaz derecede uzuyor. Gayretlerin bir saati o kadar buluş, gözlem, hipotez, fikir sığdırıyor ki, bu kadarı genellikle birkaç günde oluyor. Sen birdenbire hayati sürenin bitmez tükenmez kaynağını ediniyorsun.

     

    01-07) Henüz ele alınmamış hatalar arasında şu aşağıdakileri belirteyim:

    1) Birçokları, ND’leri gidermek imkansız olduğunu sanırlar, çünkü onlar yanlış yorumların ve başka olayların sonuçları durumdadır. Onlar zannederler ki, sonuçlarla mücadele etmek – bu, aynen ağrı kesiciyi içip hastalığı tedavi ettiğini düşünmek gibidir, halbuki herşeyden önce ağrıyı değil, hastalığın kendisini tedavi etmek lazım ve analjezik değil de antibiyotikleri içmek lazımdır. Daha bazen ND’lerin ortaya çıkmamaları için sadece görüş açısını değiştirmek yeterli olacağını söylüyorlar. Yani, herşeyin Atman olduğunu idrak et ve herşey değişir gibi. Gerçekte ise:

    a) ND’leri gidermenin asgari bir tecrübesi, mefhumlarla çalışmanın ND’leri gidermek için direkt çaba yerine geçemediğini gösteriyor, çünkü ND yaşamak için oluşmuş alışkanlık onu destekleyen mefhumun ne kadar güçlü olduğundan bağımsız olarak işliyor.

    b) Sen sebepleri konuştuğun sürece bütün o zaman ND yaşıyor ve gelişiyor, yeni ND ortaya çıkıyor, NF besleniyor ve sonuçta sen tam bir başarısızlığa uğruyorsun, halbuki ND’nin kusursuz giderilmesi onun derhal kesilmesine ulaştırıyor.

    c) ND’leri gidermenin asgari tecrübesi gene bunun gayet mümkün olduğunu ve hiç de zor olmadığını gösteriyor ve yavaş yavaş ND yaşamak için eski alışkanlık ölüp gidiyor, onun yerinde ise yeni alışkanlık meydana geliyor – ND’leri gidermek ve ES’leri yaşamak alışkanlığı.

    d) ND – bu, fiziksel bir ağrı değil ve yukarıda getirilen benzerlik hatalıdır, çünkü yasallıkları bir alandan bambaşka bir alana düşüncesiz taşıyor.

    Olayları “sebep” ve “sonuca” nasıl ayırıyoruz? Eğer dişim ağrıyorsa, ben ağrı kesiciyi içiyorum, fakat ağrı bir saat sonra yeniden ortaya çıkıyor ve kuvvetleniyor. O halde ben ağrıyı “sonuç” olarak adlandırıyorum, diş çürüğünü ise – “sebep” olarak ve çürüğü tedavi ediyorum, “sebebi” tedavi ettiğimi zannederek, ve gerçekten ağrı kesiliyor. Fakat üç ay sonra diş çürüğü yeniden ortaya çıkıyor ve o zaman ben diş çürüğünün kendisini “sonuç”olarak adlandırıyorum, “sebebi” ise dişlerimi fırçalamadığımda görüyorum. Diyet uzmanı daha derin bir “sebebi” benim dengesiz beslenmemde bulur. Psikiyatrist, dengesiz beslenmeyi çocuk aşağılık komplekslerinin veya travmaların “sonucu” olarak adlandırabilir, psikanalizci ise buna da “sonuç” der, “sebebin” doğum travması olduğunu iddia ederek. Budist ise doğum travmasının kendisini de önceki hayatta yapılan hatalı davranışların “sonucu” olarak adlandırır.

    Onun için, meydana gelen ağrının sıklığına ve gücüne ve de bu soruna olan ilgiye bağlı olarak, ben ağrıya bütün katlarda etki ediyorum – ilk iş olarak ağrı kesiciyi alıyorum, sonra diş hekimine gidiyorum, sonra diş macunu satın alıyor ve dişlerimi fırçalamaya başlıyorum, diyet kullanıyorum, psikanalizciye gidiyorum, mantralar okumaya başlıyorum.

    Başka bir varyantı ele alalım: elimi kestiğimde ben kesik yerini dezenfekte ediyorum (çünkü kendi tecrübem var veya, eğer kesik dezenfekte edilmezse, irinlenmenin ortaya çıkabileceğine dair bir başkasının tecrübesi hakkında duymuştum), onu iyileştirici preparatla sürüyorum ve, kesik iyileşmeye başlıyorsa, ben artık ona dönmüyorum. Kesik yeri iyileşen, o da bunun yanısıra şöyle düşünen bir insanı tasavvur et: “hayır, kesik – bu sadece bir sonuç, halbuki orada sebep de olabilir” ve bu “sebebi” aramaya , onu uydurmaya başlıyor ve hatta iyileştirici preparatların kullanımından bile vazgeçiyor, çünkü asıl “sebebi” tedavi etmek istiyor, “sonucu” değil! Böyle davranışı biz aptalca bir davranış olarak sayarız, ki yara tıbbi preparatların kullanımı sayesinde çok güzel iyileşiyor, o halde bu “sebep” akıl edilmeleri ve tedaviden vazgeçme niye, ki bunun sonucunda yara işlemeye başlıyor?

    ND’lerin giderilmesiyle de – aynen öyle. Sen, ND’yi bastırdığın (yani onu yaşamaya devam ettiğin, fakat sadece onun belirmelerini bastırdığın) zaman ND ve NF’ler güçleniyor, bu da ND’leri bastırmanın onlardan kurtulmaya getirmediğine dair bir açıklığı getiriyor. ND’yi gidermeye başladığın zaman (yani ND’den ES’e “geçiş” yapıyorsun, belirli anda ND yaşamaya tamamen bırakıyorsun), NF’nin zayıfladığı, ND yaşamak alışkanlığının da zayıfladığı tecrübesini ediniyorsun, bunun yanısıra hiçbir yan istenmeyen sonuç ortaya çıkmıyor, tersine – ES’lerin kuvvetlenmesi, sıklaşması olarak gayet istenen sonuçlar meydana geliyor, o halde artık “sebepler” ve “sonuçlar” hakkında konuşmak niye? Kendi öz tecrübeni kazan – ND’yi gider ve, bu eylemi “sonuçların tedavisi” olarak belitmek için esasların olmadığında ikna ol. Eğer ND’leri gidermemek ve bunun yerine “sebepleri” konuşmak olursa, o halde “yara çürümeye başlıyor” – ND’ler güçleniyor, yalan mefhumlar sağlamlaşıyor, sevinçli arzuların sayısı azalıyor, beden ağrımaya başlıyor, hayat bir kabusa dönüşüyor – buna dair kendi tecrübeni edin. Hiçbir şeyin sözüne inanma – KENDİ TECRÜBENİ EDİN.

    e) Kederlenmelerin bu birbirine bağlı dolaşımında neyin “sebep”, neyin ise “sonuç” olduğunu söylemek imkansız – bir kederlenme, peşinden bir başkasını sürüklüyor.

    f) ND’leri gidermek için gayretleri harcama sonuçlarının ve kaynaklar hakkındaki konuşmaların sonuçlarının karşılaştırılması, kendi kendini anlatıyor.

     

    2) ND’leri giderme problemini gayret harcamadan çözmeye izin verecek ince, ustaca bir yöntem aranıyor – Büyük Kırmızı Düğme (BKD) gibi bir şey – bastın, ve problem yok. Böyle bir BKD olarak mümkün olan herşeyi kullanmaya çalışıyorlar – herhangi bir poza oturmak, büyü sözlerini okumak, aç durmak, spor, seks, meditasyon yapmak, “herşeyin bir” olduğu hakkında konuşmak vs. – mümkün olan herşey, sadece ND’leri direkt çaba ile gidermemek.

    Bu, böyle bir kişide ND’leri gidermek isteğinin ya hiç olmadığı (o, onun onda var olduğunu düşünüyor sadece), ya da onun çok zayıf – ND’leri yaşamak isteğinden çok daha zayıf – olduğu anlamına geliyor. BKD arayışları hiçbir zaman sonuca getirmezler, bu ümit de edilmez.

     

    3) ND’yi başarılı giderme eyleminden sonra, ND’nin alışkanlık itibariyle yeniden ortaya çıkacağı ve onu yeniden gidermek gerekeceği korkusu meydana gelebilir, bundan da ulaşılmış ND’lerden nisbi serbestlik haline sarılmak için spazmodik bir arzu kaynaklanıyor. Ve, tabii, bu korku kaçınılmaz bir şekilde ND’nin, bu korku olmadan olabileceğinden daha hızlı bir surette dönmesine getiriyor, buradan da – yeni ND’ler.

    Ben, korkuyu yaşamamayı, ND’leri ise yüz yüze, kararlılıkla, beklenti ve ısrarla karşılamayı ve onların tekrar ve tekrar ortaya çıkacaklarından korkmamayı tavsiye ediyorum – tabii, onlar ortaya çıkacak, ne de olsa alışkanlıklar çok güçlüdür, sende ise giderme gayretinin kusursuzluğunu yetkinliğe kadar işlemek imkanı olacaktır. Kurban tavrını takınma, ND avcısı ol, onları kolla ve, ilerde yeni tecrübe, sonunda kaçınılmaz olarak istenen sonuca getirecek yeni zaferler ve yenilgiler olduğundan beklentiyi yaşa.

     

    4) Şöyle bir yanlış tahmin oluşabilir: madem çeşitli kederlenmeler o kadar çok ve, basit bir ND’nin bile giderilmesinin kusursuzluk aşamasına ulaştırılması o kadar çok zaman alıyor, ki sonuçta hiçbir hayat zamanı yetmez ve, bir kederlenmeyi inceleyinceye kadar diğerleri güçlenecek.

    Bu tahmin, tüm kısımlarında yanlıştır. Pratikte en küçük bir tecrübe bile, ND’leri ancak ilk başta gidermenin zor olduğunu keşfetmek için yeterlidir, fakat yavaş yavaş gayretleri harcama yatkınlıkları oluşuyor, ND’leri gidermek ve ES’leri yaşamak isteklerinin kendileri de güçleniyor ve, her sıradaki kederlenmenin giderilmesi daha kolay ve çabuk veriliyor. Bir kederlenmenin giderilmesinde gelişmeye ulaşma, kumaştan ipi çekmeye benziyor – bir yerinden çekiyordun, sonuçta ise kumaş tüm genişliği boyunca hafifçe dağıldı, yani bir kederlenmeyi gidermedeki gelişme müddetince sen geri kalanlarla çalışmada da bir kolaylaşmayı keşfediyorsun. Bundan başka – pratikte ne kadar daha fazla ilerliyorsan, ES’ler o kadar daha sık meydana geliyor, yaşamak o kadar daha enteresan oluyor, coşkunluk, beklenti, ısrar ve kararlılık o kadar daha çoktur, hem hayat zamanının kendisi de on kat uzuyor – daha önce bir ayda yaşamadıklarını sen bir günde yaşıyorsun.

    Ben, yoğun ve samimi pratiğin iki yılı içinde ND’leri kusursuz gidermeye ve aralıksız esinli fona ulaşmayı elde etmenin mümkün olduğunu düşünüyorum.

     

    5) Eğer sende pratiğin bir kısmını istisna etmek, onu yanından geçmek (mesela, mefhumları dağıtmamak, veya cinselliği geliştirmemek, veya ND’leri gidermemek vs.) isteği varsa, bu, özellikle bu alanda kederlenmelerinin sen önceden pes edecek kadar güçlü oldukları anlamına geliyor. DYP’de bir ilerlemeye ulaşmak istiyorsan, sana, tabii ki, cari faaliyet yönünü ancak sevinçli arzuya uygun olarak seçmek lazım, “herşeyi geliştirmek gerek” gibi mefhumundan dolayı değil, fakat eğer sen pratiğin bir sektöründen güçlü bir ayrılmayı gözlemliyor, bu sektör hakkında düşünmekten korku yaşıyorsan, bu, bu alanda çok güçlü kederlenmelerin var olduğu anlamına geliyor. Bundan kendine hesap ver, korkuları ve negatif tavrı gider, bu zorluğu da başarmak mümkün olduğu, bu sadece senin samimiyetinin, ES’lere olan hevesin gücünün sorunu olduğu hakkındaki fikirden dolayı beklentinin her fışkırmasını yakala.

     

    6) Şöyle bir bakış açısı vardır: “eğer taygada ayı ile burun buruna geliyorsan, korku, fikir ve duygulardan önce geliyor, o anda bedenin kimyası değişiyor – adrenalin dışa atılıyor ve bu, akıl ile bulanmamış bir bedenin doğal tepkisi olduğuna göre, böyle bir tepkiden kaçınmak mümkün mü, hem de lazım mı?”

    Ayıyı hayvanat bahçesinde gördüğün zaman korku nedense meydana gelmiyor, bunun yerine hayranlık, güzellik duygusu, sempati geliyor, bu da korkunun ayıyı algılamaktan değil, kaydetmeye yetişemediğin fikirler halkasının – “vahşi ayı-doğada-tehlikeli” – geçtiğinden dolayı meydana geldiğini ispatlıyor ve asıl onun için ND’ler ve onlara bağlı bedendeki tatsız hisler meydana geldi. Aynı örnek, ND’lere kaçınılmaz olarak bedendeki kimyasal değişmelerin değil, tersine – ND’lerin kaçınılmaz olarak bedenin kimyasının değişmesine neden olduklarını ispatlıyor, ki bunu ben bundan önce söylemiştim, her hastalığın, tiritleşmenin, kötü keyfin ND’lerin sonucu olduğunu ileri sürdüğüm zaman. Ve, tabii ki, ayı ile doğada karşılaştığında korkmak alışkanlığını da gene gidermek mümkün, ki bu aynı zamanda daha hızlı ve açık düşünmeye ve tehlikeye karşı, eğer o varsa, tepki göstermeye izin veriyor.

     

    7) ND’leri gidermede esas zorluk, bu öyle gelebildiği gibi, alışkanlığın kendisinin giderilmesinde değildir, esas zorluk şundan ibaret: prarikçi yeteri kadar samimi değil ve, gerçekte ND’leri yaşamayı bırakmak için bir isteksizliğin onda var olduğunu farketmiyor veya farketmek istemiyor ve, ND’leri direkt giderme yerine o dolaşık bir yol arıyor, hem ES’leri yaşamak, hem de ND’leri gidermemek için. Böyle bir pratikçi, kuğuyu, kereviti ve turna balığını andırıyor, onun için gayretler etkisiz çıkıyor. Genellikle samimi olmayan pratikçi ND’leri konuşmak istiyor, onları gidermek değil. O, saatlerce problemlerini anlatabilir, günden güne “ND’yi nasıl da gidereyim”, “neden o ortaya çıktı” sorularını sorabilir, ND’nin asıl hangisini şu an yaşadığının farekedemediğini mazeret olarak gösterebilir, halbuki ND’yi farketme onu gidermenin zorunlu şartlarından değildir – “bu berbat hali” bütünüyle gidermek mümkün. ND varken – düşünmek yeri değil, çünkü bu ND’lerin giderilmesine götürmez, hem düşünüş de açık olamaz, çünkü ND’lerden aptallık, tutarlı ve yapıcı bir şekilde düşünmek yeteneksizliği meydana geliyor. İlk başta ND’leri gidermek, sonra ise düşünmek, eğer istenirse – bu, etkili bir tutum.

     

    8) ND’lere son vermek için “herşeyi olduğu gibi kabul etmek” yeterlidir diye bir aldanış geniş olarak yaygındır – yani kendi ND’lerine sadece bir bak, onları oldukları gibi kabul et, kendine “onları kim yaşıyor?” diye sor, rahatla, istenen ve istenmeyene ayırmayı bırak, onlar da eriyip giderler.

    Böyle bir tutum – ND yaşamak isteğini haklı çıkarma, kendini ve başkaları aldatmak yöntemidir. Bu tutum, “ezoterikler”, yani diğer insanların üzerinde derin manalı konuşmalar ve önemli tavırlarıyla izlenim bırakmak isteyen, “öğretmen” olarak kabul edilmek isteyen, fakat asla ND’leri yaşamayı bırakmak istemeyen insanlar arasında özellikle yaygındır. Ki ND’leri gizlemek hemen hemen imkansızdır – onlar az çok dikkatli bir insan için senin mimiğinden, ses tonundan, tavırlarından her zaman görülür, onun için “ezoterik” diyor ki: “ben ND’leri sadece yaşamıyorum, aslında ben şu an onları gözlüyorum, ben onlarla özdeşleşmiyorum, onlar bana hakim değiller”. Gerçekte bu, tabii ki, basit bir söz cambazlığıdır – eğer direkt şimdi ND varsa, onunla “özdeşleşmemenin” hiçbir yöntemi yok, çünkü “insan” – bu, algılar toplamının işte kendisidir ve, eğer bu toplamda ND varsa, o anda o, ND yaşayan bir insan oluyor işte ve hiçbir kelime oyunu hiçbir şeyi bunda değiştirmez. Eğer kişi ND’yi ortaya çıktığı anda hemen gidermeye başlamıyorsa, bu, onu yaşamaya devam etmek istediğini gösteriyor ve onun durumu tamamen perspektifsiz oluyor, eğer o samimi değilse, ND’yi yaşamak isteğinin çok daha güçlü olduğundan kendine hesap vermiyorsa. Böyle bir kişi nasıl bir kimseyi “eğitebilir”, eğer o samimi değilse, eğer ND yaşamak istiyorsa, kendini ve başkaları muğlak konuşmalarla aldatarak?

    Sen, “herşeyi olduğu gibi kabul etmeye”, “gözlemlemeye ve özdeşleşmemeye” devam ettikçe, ND yaşamak alışkanlığı ancak sağlamlaşacak.

     

    9) Medeniyetin ardıcıl ilerlemesi sonucunda, yıkmaktan veya uyuşuk ve amaçsız bir yaşam tarzını sürdürmekten çok yapıcılığa ve biriktirmeye yönelen insanların sayısı sürekli artıyor (bu kuralın istisnaları haber programlarından herkese bilinmektedir). Ancak, asıl neyi biriktirmek/yaratmak/yetkinleştirmek için seçmek sorusunda hala tam bir karışıklık hüküm sürmektedir ve, kişi bir seçim yaptığı zaman o, beklentiye göre değil, stereotiplere, yalancı mefhumlara göre hareket ediyor.

    a) Para biriktirmek. Bir kişi için, zevk alabileceği bütün herşeyi satın almak için ne kadar para lazım? Acaba, bir milyon dolar yeterli değil mi? Parayı konservatif bir bankaya koyup rantaya yaşamak mümkün olduğu hesaba katılırsa – iki misli daha az bir miktar bile yeterlidir. ABD’de şu an bir milyonun üstünde insan 1 milyon dolar tutarında bir malvarlığına sahiptir. Acaba onların hepsi biznes ile uğraşmaya bıraktılar mı, ticaret alanını başkaları için serbest bıraktıp hayattan zevk alıyorlar mı? Asla. Onlar hala günlerinin 10 saatini bir milyonu daha, sonra da daha ve daha kazanmak için harcıyorlar. Bu, bir narkomanidir, biriktirme değil. Paradoksaldir, ancak onların zevk için zamanları yok – onlar günlerini tekerlekteki sincap halinde yaşayıp bitiriyorlar. Ne kadar insan da bütün hayatını harcıyor, ancak önemli hiçbir şeyi de kazanmıyor?

    b) Eşya biriktirmek. Eşyalar kırılıyor, onlar bozulabilir veya çalınabilirler ve modası da çok çabuk geçiyor, ve bütün bunlar eşya biriktirmecilerin hayatlarını bir kabusa dönüştürüyor. Öyle geliyor ki – 5 yıl gezmiş ve 10 yıl daha gezebilecek bir araban varsa, yenisini almak niye? Sadece çevredekiler üzerinde bir izlenim bırakmak için mi? Ufak bir konfor artışını elde etmek için mi, sanki bu o kadar gerekli, sanki bu seni biraz daha mutlu yapar? Eğer kendini zorlar ve daha fazla kazanırsan, daha güzel bir araba satın almak mümkün (veya yazlık, veya mobilya – kim neyin üzerinde saplanmışsa). Sonra da, eğer biraz daha kazanmak olursa, daha yeni bir modelini satın almak mümkün. Daha da birçok şeyi krediye almak mümkün – sonra da 30 yıl onu çalışarak ödemek… Acaba bu bir uyuşturucu bağımlılığı değil mi? Acaba satın alınan şeyler bari bir kimseyi mutlu yaptılar mı? Pahalı araba sahiplerinin yüzlerine bakın ve herşey açık olur – diğer insanların yüzleri gibi onların da yüzleri ıztırap ile, ND ile çarpılmıştır, belki de daha çok. İnsanlar, eşyaların onlara hizmet edebileceklerini unuttular ve kendileri eşyaların hizmetçisi oldular.

    c) Eğitim almak. İnsan, birkaç yılını sıradaki diplomayı almak için verebilir, ki çoğu kez bu diploma onun ne diğer insanlarla temaslarında, ne hatta işinde, ne de zevk almada ona hiçbir avantaj sağlamıyor. Kendi önemlilik duygusu, tabii ki, artıyor, fakat bu seni sadece daha çaresiz, kırgınlığa, kendini acımaya daha çok meyilli, açıklığı, sempatiyi yaşamaya, sevinçli arzuları izlemeye yeteneksiz yapıyor. Sen, kafanı sayısız miktarda çöp ile dolduruyorsun, neden sonra kafanda bir çöplüğün daha meydana geldiğine, senin ellerinin ve ayaklarının bir gün uygulayacağın şüpheli olan bir sıra şeyi daha yapmaya öğrendiklerine dair şahitlik eden diplomayı gururla alıyorsun. Bilgi unutuluyor, yatkınlıkların sürdürülmesi devamlı pratiği istiyor ve sonuçta hayat zevkini büsbütün unutmak mümkün. Duvarda asılı duran yüksek tahsil diplomaları, paraşütçü/dalgıç/planörcü/turist sertifikaları sana sadece yatkınlıklarının her gün zayıfladığını, harcanmış zaman ve paranın küle dönüştüğünü hatırlatıyorlar, direkt şimdi ise üzerine can sıkıntısı, aleladelik, diğer ND’ler çökmüş ve hiçbir sevinçli arzu yok.

    d) Çocuklar ve torunlar. İşte, milyarlarca insanın hayatlarını döktükleri gerçekten dipsiz bir fıçı. “Ben çocuklarım için yaşıyorum” – böyle bir şeyi duydun mu? Her adım başında. Kadın doğuruyor, neden sonra onun için sevinçli arzuları aramaya artık ihtiyacı yok – onun buna zamanı yoktur, onun artık milyonlarca “gerek”, “mecbur”, “anlamı var” ve sairesi vardır. Binlerce kaygı, başka hiçbir şeye zamanı yok, bu arada bütün bu “çocuklar için hayat”ın – sadece kendini sersemliğe kadar iğnelediğin bir uyuşturucu olduğunu anlamaya da. Çocukların, velilerinin “onlar için yaşamalarını”, böylece onları boş zamanı ve meşguliyet seçiminde hürriyeti olmayan ağızsız bir yaratığa, bir eşyaya, bir köleye dönüştürerek yaşamalarını hiç de istemediklerini söylemeye değer mi – onlar, çoğu kez ilkel ve kaba bir fiziksel ve psişik zorlama karakterini taşıyan sürekli himayeden kurtuluşu istiyorlar. Ve, insan ne kadar daha çok “çocukları için” yaşıyorsa, onun bu “yetiştirme” narkomanisine bağımlılığı o kadar daha çoktur. Ve, eğer yetiştirme “başarılı” geçmişse, bir mekanizma büyüyor, uysal ve ölü, ve artık onlar, ya canı sıkılıyor ve ailece birbirlerini yiyorlar, ya da kendi bağımlılıklarını torunlarına taşıyorlar, yetiştirme “başarısız” geçtiği halde ise çocuklar velilerinden uzaklaşıyorlar ve ND’ler yeni bir güç ile üzerlerine çöküyor.

    Bunun gibi birçok örnek daha getirmek mümkün ve onların hepsini tek bir şey birleştiriyor – insan, biriktirme objesini yanlış seçiyor ve, biriktirme sürecinde olduğu gibi, onun sonuçları itibariyle de o, güçlenen ND’leri ve izlenimlere karşı artan bağımlılığı, biriktirilmiş şeyin sonuçlarını muhafaza etmede ve kullanmada artan tereddüdü, anlamsız yaşanmış hayat hissini yaşıyor. O, kırık tekne karşısında kalıyor ve, ya nihai ve hızlı bir şekilde harap oluyor, ya da hayatın boşa geçmediğine dair açıkça yalan kandırmalarla kendi kendini sersemletmeye ve hep yeni biriktirme objelerini aramaya mecbur oluyor, onların hayatını daha mutlu yapmak konusundaki besbelli olan yeteneksizliklerine gözlerini yumarak.

    Bütün bunlardan farklı olarak DYP insanın eline eşsiz bir biriktirme objesini veriyor – onun kendisini oluşturan esinli sezgileri – yani “onun sahip olduğu” şeyi değil, onun kendisi olduğu şeyi. ES’ler dünyasında seyahat etmek için canlı olmaktan başka hiçbir şey gerekmiyor. Biriktirilmiş “malvarlığı” elden alınamaz, o eskimiyor, bozulmuyor ve tozdan temizlenmesi gerekmiyor. Bu, insanın binlerce yıl yaşadığı çıkmazın içinden çıkmak için müstesna, eşsiz bir şansıdır.

     

    01-08) Güçlü ND’ler giderildiği müddetçe bir sürü “ufak” ND keşfediliyor, meğer sen onları daima yaşıyordun, ancak daha büyük olanların fonunda farketmiyordun. Bu buluş, ES’leri güçlendirmek isteğinin belirmesi sonucunda veya sen tüm ND’leri kusursuz gideriyor gibi olduğuna rağmen ES’lerin eskisi gibi seyrek ve zayıf olmalarının sebebinin arayışı esnasında meydana geliyor. Bu halde “sıkılaştırma” yapmak mümkün – sen, bundan önce “3” veya “4”  yoğunlukta belirttiğini şimdi “10” olarak belirtiyorsun, böylece daha önce senin hatta hiç kaydetmediğin “küçük” ND’ler artık oldukça belirgin bir yoğunluk derecesini alıyorlar, açığa çıkarılmaya ve giderilmeye başlıyorlar. Eski ıskalaya göre 3’den 10’a kadar değerlendirilen ND’ler şimdi “ıskala dışına çıkan”lar olarak belirtiliyorlar.

    Topyekün kontrolü gerçekleştirme “koşularını” düzenle ve ND’lerin en küçük fışkırmalarını kaydetmeye çalış, hatta ND’nin olup olmadığından pek emin olmadığın zamankilerini bile. Sonuçta, yarım saat içinde daha önce sandığın gibi beş-altı değil, 50, 100 ND yaşadığın ortaya çıkar! Onlar çok küçük gibi geliyor, fakat onları kusursuz gidermeye başladığın zaman ES’lerin keskin bir sıklık ve yoğunluk fışkırması meydana geliyor. O zaman “küçük” ND’lerin pek de küçük olmadıkları anlaşılıyor, onların ES’lere etkileri o kadar felç ediciyse, onların giderilmesi de ES’lerin ani bir güçlenmesine getiriyorsa.

    Kaliteli olarak gerçekleştirilen sıkılaştırma her zaman daha önce bir takım sayıda ND kaydettiğin yerde on kat daha fazlasının keşfedilmesine getiriyor.

    Ben, sıkılaştırma pratiği esnasında günü beş dakikalık parçalara bölmeye ve ND sayısını kaydetmeye (ve, tabii ki, onları gidermeye) teklif ediyorum. Gününü 5 dakikalık kesimlerle ne kadar daha sıkı doldurursan, sıkılaştırma o kadar daha başarılı geçer. Eğer bununla günde birkaç saat uğraşmak olursa, o zaman birkaç günde “küçük” ND’leri farketmek ve gidermek için istenen alışkanlık oluşturulur.

    Mikro-ND’leri gidermek teknik olarak çok basit, fakat çok yüksek bir dikkatlilik derecesi gerektiriyor – onlar o kadar küçük, belli belirsizdir, onları kusursuz gidermeye kendini ayarlamak o kadar zor ki. Onları dikkatsiz bırakmak – tehlikeli ve israflıdır. Tehlikeli, çünkü onlar art arda ortaya çıkıyor, NF’yi besleyerek ve ES’leri bloke ederek. İsraflı, çünkü mikro-ND’leri kusursuz giderme ES’lerin yoğunluk ve sürekliliğinin beklenmedik ani bir artmasına getiriyor.

    ND hacminin küçüldüğü, ES hacminin ise büyüdüğü müddetçe “uzun gün efekti” meydana geliyor ve devamlı güçleniyor. Sen, bir, iki hafta, bir ay içinde yaşadıklarını bir gün içinde yaşıyorsun. Özellikle açık olarak bu günlüklerdeki notların karşılaştırılması esnasında görülüyor – buluşların sayısının ve öneminin karşılaştırılması esnasında. Özellikle parlak bir şekilde bu sıkılaştırma pratiğinin uygulanması sonucu hissediliyor. Sonuçta sadece bunun sayesinde hayatın gerçek sürekliliği onlarca kat artıyor.

     

    01-09) Çok defa öyle oluyor ki, insan ne ES, ne de ND kaydetmiyor – “hiçbir şey olmuyor”. Bu, o anda NF’nin var olduğu anlamına geliyor, çünkü NF ve ND olmadığı zaman hemen o anda ES vardır. Bu NF’nin adı da öyle: “hiçbir-şey-olmuyor” (HŞO). Eğer HŞO zayıf yoğunluktaysa, PD fışkırmaları sık belirirler, o zaman bu NF’ye “aleladelik hali” (AH) denir. Memnunluk, HŞO ve AH algılar üçlüsünü “MHA” olarak belirteyim.

    Güçlü ve sık ND’lerin giderilmesi son aşamaya girdikçe MHA problemi tam boyunu gösteriyor, çünkü onlar ES ile asla bağdaşmazlar. ND’lerin yıllarca süren tahakkümünden ıztırap çeken, tüm hayatı boyunca MHA’yı ıztıraplardan kurtuluş olarak sanan bir insan için onlardan vazgeçmek son derece zordur. İnsan, bazen bu hallerin içine büsbütün “dalıyor”, kusuncaya kadar, onda ES’lere karşı parlak bir heves belirinceye kadar, fakat bundan sonra da MHA yaşamayı istemek alışkanlığının aşılması kolay olmayan bir problem oluyor.

    MHA fonunda PD isteği çok güçlü beliriyor, bu isteği sık “izlenimler isteği” (izi) olarak adlandırıyorlar. “İzi” kavramının içine, kişinin onların yardımıyla PD yaşamayı tasarladığı bütün o davranışlar isteğini de katalım – kitap okumak, film izlemek, konuşmak, hatta bazen “fonogram pratiğiyle uğraşmak”, yani pratik taklidini yapmak, onun dış formlarını kopya ederek (taklidin en sık şekli – pratik hakkında boş konuşmalar).

    MHA ve izi’leri aşmak için ben biçimsel pratiklerden azami ölçüde yararlanmayı tavsiye ediyorum – [ES’leri yaşamak] isteğinin sesli olarak ifade edilmesi, ES’lerin doğurulması, duygusal cilalama vs. Biçimsel pratikler, eğer günde 1000 eylemden aşağı olmamak kaydıyla, optimal olarak 20-50-100 eylemli serilerle, her seriyi ES’lerin serbest arayışıyla, ES’leri “dinlemek” ile bitirerek yapılırsa, etkili olurlar.